Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ŞİKESTE : Turkish Turkish

kırılmış, kırık

ŞİKESTE : Turkish Turkish

yenilmiş, yenik düşmüş

ŞİKESTE : Turkish Turkish

gücenmiş, kırgın, kederli

SİKEYNIR : Turkish Turkish

optik tarayıcı, tarayıcı

SIKI : Turkish Turkish

ıyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız; gevşek olmayan

SIKI : Turkish Turkish

zorlu, güçlü ve etkili

SIKI : Turkish Turkish

dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan

SIKI : Turkish Turkish

ılkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı

SIKI : Turkish Turkish

yoğun ve ivedi

SIKI : Turkish Turkish

cimri

SIKI : Turkish Turkish

sıkıca, iyice

SIKI : Turkish Turkish

zorlayıcı durum

SIKI : Turkish Turkish

ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları gibi şeylerin tümü

SIKI AĞIZLI : Turkish Turkish

gizli kalması gereken şeyleri başkasına söylemeyen, sır tutabilen, °ketum

SIKI BASMAK : Turkish Turkish

güçlü davranmak, direnmek

SIKI DURMAK : Turkish Turkish

güçlü, dayanıklı olmak, dikkatli bulunmak

SIKI FIKI : Turkish Turkish

irbirine bağlı ve teklifsiz

SIKI SIKI : Turkish Turkish

iyice, adamakıllı

SIKI SIKIYA : Turkish Turkish

çok sıkı olarak, sımsıkı

SIKI SIKIYA : Turkish Turkish

iyice

SIKI TUTMAK : Turkish Turkish

önem vermek

SIKICA : Turkish Turkish

sıkı bir biçimde, iyice

SIKICI : Turkish Turkish

ıç sıkan, can sıkan, tedirgin eden

SIKIDENETİM : Turkish Turkish

sansür