Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SİNAMEKİ : Turkish Turkish

u bitkinin kimi türlerinden elde edilen, hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan madde

SİNAMEKİ : Turkish Turkish

mızmız, sevimsiz, başkalarıyla ilişki kurmayan kimse

SİNAMEKİ GİBİ : Turkish Turkish

mızmız, sevimsiz, kimseyle ilişki kurmayan (kimse)

ŞİNANAY : Turkish Turkish

sevinç, mutluluk, hoşnutluk, kıvanç belirtir

ŞİNANAY : Turkish Turkish

cicili bicili

ŞİNANAY : Turkish Turkish

ıdare lambası

ŞİNANAY : Turkish Turkish

yok, tükendi

SINANMA : Turkish Turkish

sınanmak eylemi

SINANMAK : Turkish Turkish

sınamak eylemine konu olmak

SİNARA : Turkish Turkish

üyük zoka

SINATMA : Turkish Turkish

sınatmak eylemi

SINATMAK : Turkish Turkish

sınamak eylemini yaptırmak

SINAV : Turkish Turkish

öğrencilerin ya da bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, °imtihan, °test

SINAV : Turkish Turkish

direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum

SINAV VERMEK : Turkish Turkish

sınavdan geçmek

SINAVA ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

(birinin) bilgisi ölçülmek

SINAVA GİRMEK : Turkish Turkish

ir kimse, bir konu üzerindeki bilgisinin ölçülmesini sağlamak için yapılan yoklamada hazır bulunmak

SINAYIŞ : Turkish Turkish

sınamak eylemi ya da biçimi

SİNCABİ : Turkish Turkish

kahverengi ile kurşunrengi arasında olan (renk)

SINCAN : Turkish Turkish

sakızlı bir tür dikenli çalı (astragalus)

SİNCAP : Turkish Turkish

sincapgillerden, ağaçlarda yaşayan, daha çok yemişle beslenen, çok tüylü, uzun kuyruklu, ince gövdeli bir hayvan (sciurus vulgaris)

SİNCAPGİLLER : Turkish Turkish

kemirgen memeli hayvanları içine alan, geniş bir familya

SINDI : Turkish Turkish

makas

SİNDİRİCİ : Turkish Turkish

sindirimi kolaylaştıran (madde)

SİNDİRİLME : Turkish Turkish

sindirilmek eylemi