Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SİNEMASEVER : Turkish Turkish

sinemayı seven, sinema sanatı, kültürü ve evrimiyle ilgilenen kimse

SİNEMASEVERLİK : Turkish Turkish

sinemasever olma durumu, sinema düşkünü

SİNEMASKOP : Turkish Turkish

geniş bir sahnenin 55 mm.'lik film üzerindeki görüntüye sığdırılmasından sonra göstericiye takılan, ikinci bir merceğe sıkıştırılmış görüntüyü, asıl büyüklüğüne çevirmesi temeline dayanan geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği

SİNEMATEK : Turkish Turkish

sinema filmlerinin sanat, eğitim ve genellikle kültür amaçları göz önünde tutularak toplandığı, korunduğu yer ya da kurum

SİNEMATİK : Turkish Turkish

kinematik

SİNEMATOGRAF : Turkish Turkish

( kinema devinme, graphein yazmak) görüntüleri film üzerine kaydetmeye yarayan aygıt

SİNENBEÇ : Turkish Turkish

saklambaç oyunu

SİNERAMA : Turkish Turkish

mercekleri 27 mm. aralıklı üç ayrı alıcının yan yana birleştirilip eşlemeli olarak çalıştırılmasıyla ortaya çıkan bir geniş perde ve üçboyutlu sinema tekniği

SİNERJİ : Turkish Turkish

görevdeşlik

SİNESTEZİ : Turkish Turkish

( syn birlikte, aisthesis duyum) ruhb. duyum ikiliği

SİNEYE ÇEKMEK : Turkish Turkish

kötü bir davranış, söz ya da olaya ister istemez katlanmak

ŞINGIL : Turkish Turkish

ir salkımı oluşturan küçük salkımlardan her biri

SİNGİN : Turkish Turkish

utangaç, sıkılgan

SINGIN : Turkish Turkish

gözü korkmuş, sinmiş (kimse)

SINGIN : Turkish Turkish

çekingen, ürkek

SINGIN : Turkish Turkish

üzgün, düşünceli

SİNGİNLİK : Turkish Turkish

singin olma durumu

ŞINGIR ŞINGIR : Turkish Turkish

şıngırdayarak

ŞINGIRDAMA : Turkish Turkish

şıngırdamak eylemi

ŞINGIRDAMAK : Turkish Turkish

(küçük şeyler için) bir yere çarpıp düşerken ya da birbirine değerken çınlama sesi çıkarmak

ŞINGIRTI : Turkish Turkish

şıngırdama sesi

SİNİ : Turkish Turkish

üzerinde yemek de yenilebilen yuvarlak, bakır ya da pirinçten büyük tepsi

SINIF : Turkish Turkish

öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri

SINIF : Turkish Turkish

ders okutulan yer, derslik, °dershane

SINIF : Turkish Turkish

ir toplumda, toplumsal üretim sisteminin belirli tarihsel konumuna, üretim araçlarıyla olan ilişkilerine, dolayısıyla da toplumsal zenginlikten aldıkları paylara göre kümelenen büyük insan grupları, °klas