Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SİNİR SİSTEMİ : Turkish Turkish

yüksek yapılı organizmalarda, organizmanın yaşadığı ortama uymasını, çeşitli organların işbirliği durumunda çalışmasını sağlayan, sinir gözeleri, sinirler ve sinir merkezinden oluşan sistem

SİNİR TÖRPÜSÜ : Turkish Turkish

sinirleri, ruhsal durumu zayıflatan, yıpratan şey

SİNİRBİLİM : Turkish Turkish

sinir sistemini inceleyen ve sağaltımı ile uğraşan tıp dalı, °nöroloji

SİNİRCE : Turkish Turkish

genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun tümünü etkilemeyen, ruhsal kaynaklı sinir hastalığı, °nevroz

SİNİRCEL : Turkish Turkish

sinirceyle ilgili, nevrotik

SINIRDAŞ : Turkish Turkish

ortak sınırları olan, °hemhudut

SINIRDAŞLIK : Turkish Turkish

sınırdaş olma durumu

SİNİRDOKU : Turkish Turkish

eyni ve sinirleri oluşturan ve nöron denilen gözelerle örülmüş bulunan doku

SİNİRİ OYNAMAK : Turkish Turkish

öfkelenmek, sinirlenmek

SİNİRİ TUTMAK : Turkish Turkish

irden bire sinirlenmek ya da davranışlarını denetleyememek

SİNİRKANATLILAR : Turkish Turkish

saydam olan kanatları ağ biçiminde damarlarla örülü, dört kanatlı böcekler takımı

SINIRLAMA : Turkish Turkish

sınırlamak eylemi

SINIRLAMAK : Turkish Turkish

sınırını çizmek, sınırını belirtmek ya da belirlemek

SINIRLAMAK : Turkish Turkish

elli bir sınır içinde bırakmak, belirlemek

SINIRLANDIRMA : Turkish Turkish

sınırlandırmak eylemi

SINIRLANDIRMAK : Turkish Turkish

sınırlamak, °hudutlandırmak

SINIRLANIŞ : Turkish Turkish

sınırlanmak eylemi ya da biçimi

SINIRLANMA : Turkish Turkish

sınırlanmak eylemi

SINIRLANMAK : Turkish Turkish

sınır çekilmek

SINIRLANMAK : Turkish Turkish

elli bir sınır içinde bırakılmak, belirlenmek

SINIRLAYICI : Turkish Turkish

sınırlayan, kısıtlayan

SINIRLAYIŞ : Turkish Turkish

sınırlamak eylemi ya da biçimi

SİNİRLEMEK : Turkish Turkish

etin içindeki kas kirişlerini ve kalın zarları ayıklamak

SİNİRLEMEK : Turkish Turkish

(savaşlarda, hasmın altındaki) atın art ayak kirişlerini kılıçla kesmek

SİNİRLEMEK : Turkish Turkish

sindirmek, °hazmetmek