Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SIRALIOLUŞ : Turkish Turkish

embriyonun, yumurtadan art arda yeni bölümlerin oluşmasıyla geliştiğini savunan kuram, °epigenez

SIRAM SIRAM : Turkish Turkish

sıra durumunda ya da sıralanmış olan

SIRAM SIRAM SIRAM SIRAM DİZİLMEK : Turkish Turkish

sıra ya da sıralar oluşturacak biçimde yan yana, arka arkaya gelmek

ŞIRAÖLÇER : Turkish Turkish

şıranın yoğunluğunu ölçmeye yarayan aygıt

SIRASI DÜŞMEK : Turkish Turkish

uygun zamanı gelmek

SIRASI GELMEK : Turkish Turkish

ir başkasından sonra sıra birinin ya da bir şeyin olmak

SIRASI GELMEK : Turkish Turkish

sırası düşmek

SIRASI GELMİŞKEN : Turkish Turkish

"fırsat düşmüşken, söz bu konudayken" anlamlarında kullanılır

SIRASINA GÖRE : Turkish Turkish

durumun gerektirdiği gibi

SIRASINDA : Turkish Turkish

gerekince, yerinde ve zamanında

SIRASIYLA : Turkish Turkish

sırası gelince, sırasına dikkat ederek: ışleri sırasıyla yaptılar

SIRASIZ : Turkish Turkish

oturacak sırası olmayan: sırasız bir dersane

SIRASIZ : Turkish Turkish

yere, zamana, konuya, yönteme uygun olmayan: sırasız bir istek

SIRAT KÖPRÜSÜ : Turkish Turkish

(ıslami inanışa göre) mahşer günü, üstünden yalnız günahsızların geçebileceğine inanılan köprü

SIRAT, -TI : Turkish Turkish

yol

SIRAYA GİRMEK : Turkish Turkish

arka arkaya duran kişilerin dizisine katılmak

SIRAYA KOYMAK : Turkish Turkish

düzenlemek, sıralamak

SİRAYET ETMEK : Turkish Turkish

(hastalık) geçmek, bulaşmak

SİRAYET ETMEK : Turkish Turkish

yayılmak, dağılmak

SİRAYET, -Tİ : Turkish Turkish

(hastalık) geçme, bulaşma

SİRAYET, -Tİ : Turkish Turkish

yayılma, dağılma

ŞİRAZE : Turkish Turkish

ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit

ŞİRAZE : Turkish Turkish

pehlivan kispetinin parçası

ŞİRAZEDEN ÇIKMAK : Turkish Turkish

ussal dengeyi yitirmek

SIRÇA : Turkish Turkish

cam