Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SIRILSIKLAM ÂŞIK : Turkish Turkish

sırsıklam âşık

ŞIRILTI : Turkish Turkish

şırıldayan suyun çıkardıgı ses

SIRIM : Turkish Turkish

kimi işlerde sicim yerine kullanılmak için, sicim kalınlığında, ince ve uzun, esnek deri parçası

SIRIM GİBİ : Turkish Turkish

ince yapılı ve güçlü (kimse)

SIRIMA : Turkish Turkish

sırımak eylemi

SIRIMAK : Turkish Turkish

yorgan, şilte gibi şeyleri iri ve aralıklı dikmek

SIRIMAK : Turkish Turkish

sağlam ve sıkıca dikmek

ŞİRİN : Turkish Turkish

sevimli, cana yakın, tatlı, hoş

ŞIRINGA : Turkish Turkish

havayı ya da sıvıları emmeye ve itmeye yarayan aygıt

ŞIRINGA : Turkish Turkish

vücuda ilaç vermek için kullanılan, ucu iğneli küçük pompa. °enjektör

ŞIRINGA : Turkish Turkish

ir doku ya da boşluğa basınçla sıvı doldurmaya yarayan aygıtlara verilen ad

ŞIRINGA ETMEK : Turkish Turkish

gaz ya da sıvı bir maddeyi gözenekli başka bir maddenin içine şırınga ile doldurmak

ŞIRINGA YAPMAK : Turkish Turkish

şırınga ile vücuda gerekli yerinden ilaç vermek

ŞIRINGALAMAK : Turkish Turkish

şırınga etmek, şırınga yapmak

ŞİRİNLİK : Turkish Turkish

şirin olma durumu, sevimlilik

SIRITIK : Turkish Turkish

sürekli olarak sırıtan

SIRITIŞ : Turkish Turkish

sırıtmak eylemi ya da biçimi

SIRITKAN : Turkish Turkish

sürekli sırıtan, sırıtma huyu olan

SIRITKANLIK : Turkish Turkish

sırıtkan olma durumu

SIRITMA : Turkish Turkish

sırıtmak eylemi

SIRITMAK : Turkish Turkish

dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık ya da alay belirtir biçimde gülmek

SIRITMAK : Turkish Turkish

tüm çirkinliği ve kusuru ortaya çıkmak

SİRK, -Kİ : Turkish Turkish

eğitilmiş hayvanların ve cambazların akrobasi hareketleri yaptıkları genellikle daire biçiminde, geniş kapalı yer

ŞİRK, -Kİ : Turkish Turkish

tanrı'nın birden çok olduğuna inanma, tanrı'ya ortak tanıma, eşkoşma

SİRKAT ETMEK : Turkish Turkish

çalmak, hırsızlık yapmak