Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SIRT SIRTA VERMEK : Turkish Turkish

elbirliği, işbirliği yapmak

SIRT, -TI : Turkish Turkish

omurgalı ya da omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruksokumuna kadar uzanan üstbölüm

SIRT, -TI : Turkish Turkish

ınsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm

SIRT, -TI : Turkish Turkish

kesici araçların kesmeyen kenarı

SIRT, -TI : Turkish Turkish

dağların ya da tepelerin üst bölümü

SIRT, -TI : Turkish Turkish

(ınsan için) üst, arka

SIRT, -TI : Turkish Turkish

ir şeyin üstü, üst bölümü

SIRT, -TI : Turkish Turkish

dikilmiş ya da ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm

SİRTAKİ : Turkish Turkish

yunan kökenli dans

SIRTAR : Turkish Turkish

ir keler türü

SIRTARMA : Turkish Turkish

sırtarmak eylemi

SIRTARMAK : Turkish Turkish

sırıtmak

SIRTARMAK : Turkish Turkish

karşı koymaya hazırlanmak

SIRTARMAK : Turkish Turkish

sırıtmak

SIRTÇI : Turkish Turkish

taşıyıcı

SIRTI KAŞINMAK : Turkish Turkish

dayak yemeyi hak edecek davranışta bulunmak

SIRTI PEK : Turkish Turkish

kalın giyinmiş

SIRTI SIRA : Turkish Turkish

irbirinin arkasından

SIRTI YERE GELMEK : Turkish Turkish

yenilmek, alt olmak

SIRTI YUFKA : Turkish Turkish

ince giyinmiş

SIRTIKARA : Turkish Turkish

lüferin bir türü

SIRTINA ALMAK : Turkish Turkish

yüklenmek

SIRTINA ALMAK : Turkish Turkish

ir giyeceği giymek ya da sırtına örtmek

SIRTINA GEÇİRMEK : Turkish Turkish

ir şeyi giymek

SIRTINDA YUMURTA KÜFESİ YOK YA! : Turkish Turkish

eski düşünce ve yönünü kolayca değiştiren ya da sözünden caymakta sakınca görmeyen kimseler için kullanılır