Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ŞİŞE : Turkish Turkish

şişenin aldığı ölçüde

ŞİŞE : Turkish Turkish

tavan tahtaları arasındaki açıklığı kapatmak için uzunluğuna çakılan çıta

ŞİŞE ÇEKMEK ( YA DA VURMAK) : Turkish Turkish

ağrı dindirmek, amacıyla içinde alev yakılarak havası seyreltilen özel bir şişeyi sırta uygulamak, °vantuz çekmek

ŞİŞECİ : Turkish Turkish

şişe alan ya da satan kimse

ŞİŞEK : Turkish Turkish

ir ya da iki yaş arasında koyun

ŞİŞEK : Turkish Turkish

kuzulama dönemine girmiş ya da doğurmuş koyun

ŞİŞELEME : Turkish Turkish

şişelemek eylemi

ŞİŞELEMEK : Turkish Turkish

şişeye doldurmak

ŞİŞELENME : Turkish Turkish

şişelenmek eylemi

ŞİŞELENMEK : Turkish Turkish

şişeye doldurulmak

ŞİŞELİK : Turkish Turkish

uzdolabında şişeleri koymaya uygun raf

ŞİŞELİK : Turkish Turkish

şişe taşımaya uygun bölmeleri bulunan kap

ŞİŞHANE : Turkish Turkish

namlusu altı yivli tüfek ya da top

ŞİŞİNME : Turkish Turkish

şişinmek eylemi

ŞİŞİNMEK : Turkish Turkish

aşkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak, böbürlendiğini davranışlarıyla belli etmek, kabarmak, gururlanmak

ŞİŞİNMEK : Turkish Turkish

surat asmak, dargın durmak

ŞİŞİNMEK : Turkish Turkish

kimi böcekler, saldırıya uğradıklarında bütün uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmek

ŞİŞİRİLME : Turkish Turkish

şişirilmek eylemi

ŞİŞİRİLMEK : Turkish Turkish

şişirmek eylemine konu olmak

ŞİŞİRİŞ : Turkish Turkish

şişirmek eylemi ya da biçimi

ŞİŞİRME : Turkish Turkish

şişirmek eylemi

ŞİŞİRME : Turkish Turkish

aştan savma, kötü (iş)

ŞİŞİRMECE : Turkish Turkish

aştan savma, kötü (iş)

ŞİŞİRMEK : Turkish Turkish

şişkin bir duruma getirmek

ŞİŞİRMEK : Turkish Turkish

(bir sözü ya da yazıyı) gereksiz katmalarla uzatmak