Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ŞİVELİ : Turkish Turkish

nazlı, edalı

ŞİVELİ : Turkish Turkish

şivesi herhangi bir özellikte olan

ŞİVESİZ : Turkish Turkish

söyleyişi kusurlu, bozuk olan

ŞİVESİZLİK : Turkish Turkish

söyleyişte bozukluk

ŞIVGA : Turkish Turkish

taze, körpe dal, filiz

ŞIVGIN : Turkish Turkish

udanmış yaşlı ağaçların budanan yerlerinden çıkan taze sürgünler, filiz

ŞIVGIN : Turkish Turkish

fırtınayla yağan yağmur

SIVI : Turkish Turkish

ulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen (cisim), °mayi

SİVİK : Turkish Turkish

dam saçağı

SIVIK : Turkish Turkish

yumuşak kıvamlı, suyu fazla

SIVIKLIK : Turkish Turkish

sıvık olma durumu

SİVİL : Turkish Turkish

askeri olmayan

SİVİL : Turkish Turkish

asker sınıfından olmayan (kimse): sivil halk

SİVİL : Turkish Turkish

özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan (giysi)

SİVİL : Turkish Turkish

üniforma ya da özel giysi giymemiş olan (kimse)

SİVİL : Turkish Turkish

sivil polis

SİVİL : Turkish Turkish

çıplak, çırçıplak

SİVİL POLİS : Turkish Turkish

özellikle üniformasız emniyet görevlisi, sivil

SIVILAŞMAK : Turkish Turkish

ir gaz ya da katı sıvı duruma geçmek

SIVILAŞTIRMA : Turkish Turkish

ir gazı sıvı durumuna dönüştürme

SIVILAŞTIRMAK : Turkish Turkish

sıvı duruma dönüştürmek

SİVİLCE : Turkish Turkish

ıçinde irin bulunan küçük deri kabarcığı, en küçük çıban

SİVİLCELİ : Turkish Turkish

sivilcesi olan, sivilceyle kaplı

SİVİLLEŞME : Turkish Turkish

sivilleşmek eylemi

SİVİLLEŞMEK : Turkish Turkish

sivil duruma gelmek