Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SİVİLLİK : Turkish Turkish

asker olmama durumu

SİVİLLİK : Turkish Turkish

çırçıplak olma durumu

SIVINDIRMAK : Turkish Turkish

ir gazın ya da buharın sıcaklık derecesini düşürmek ya da basıncını artırmak yoluyla onu sıvı durumuna getirmek

SIVINMAK : Turkish Turkish

gaz ya da buhar durumundan sıvı durumuna geçmek

SIVIÖLÇER : Turkish Turkish

ir sıvının özgül ağırlığını ölçmeye yarayan aygıt, °areometre

SIVIRYA : Turkish Turkish

(ticaret yaşamı için) alabildiğine

SIVIRYA : Turkish Turkish

sürekli olarak

SIVIRYA : Turkish Turkish

irbiri ardı sıra

SIVIŞIK : Turkish Turkish

yapışıp bulaşan: sıvışık bir çamur

SIVIŞIK : Turkish Turkish

ir kimsenin yanından ayrılmayarak insanı tedirgin eden (kimse)

SIVIŞIKLIK : Turkish Turkish

sıvışık olma durumu

SIVIŞMA : Turkish Turkish

sıvışmak eylemi

SIVIŞMAK : Turkish Turkish

ulaşmak, yayılmak, sıvaşmak

SIVIŞMAK : Turkish Turkish

haber vermeden, sessizce gidivermek, kaçmak

SIVIYAĞ : Turkish Turkish

havanın normal sıcaklığında sıvı durumunda bulunan her türlü yağ

SİVRİ : Turkish Turkish

ucu keskin ve batıcı olan

SİVRİ : Turkish Turkish

ucuna doğru gittikçe incelen

SİVRİ : Turkish Turkish

genel tutumun ya da geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı

SİVRİ AKILLI : Turkish Turkish

acayip düşünceleri olan ve kimsenin aklını beğenmeyen (kimse)

SİVRİBİBER : Turkish Turkish

uzun ve sivri uçlu yeşil biber

SİVRİCE : Turkish Turkish

iraz sivri, az sivri

SİVRİFARE : Turkish Turkish

kurt, fare gibi hayvanları yiyerek tarıma yararlı olan küçük bir memeli (sorex araneus)

SİVRİKUYRUK : Turkish Turkish

mm. uzunluğunda, insanların, özellikle çocukların bağırsaklarında yaşayan küçük bir solucan, °oksiyür

SİVRİLEŞME : Turkish Turkish

sivrileşmek eylemi

SİVRİLEŞMEK : Turkish Turkish

sivri duruma gelmek