Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

SİYEK : Turkish Turkish

sidiktorbasından başlayarak dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü

SİYENİT, -Tİ : Turkish Turkish

ileşiminde bol miktarda alkali feldispat bulunan bir granit

SİYER : Turkish Turkish

karakterler, huylar

SİYER : Turkish Turkish

hz. muhammet'in yaşamını anlatan kitap

SİYEZ : Turkish Turkish

hayvan yemi olarak kullanılan bir çeşit tahıl

SIYGA : Turkish Turkish

kip

SIYGAYA ÇEKMEK : Turkish Turkish

irine sorular sorup yanıtlarını istemek, sorguya çekmek

SİYİM SİYİM : Turkish Turkish

ınce ince

SIYIRDIM : Turkish Turkish

düz çizgi doğrultusunda gözün alabileceği sınır içindeki toprak parçası

SIYIRGA : Turkish Turkish

harmanda samanı bir yere toplamaya ya da damlardan karı küremeye yarayan araç

SIYIRGI : Turkish Turkish

tarım, orman, dericilik gibi alanlarda

SIYIRICI : Turkish Turkish

sanayi alanında sıyırma işini yapan araçların ortak adı

SIYIRICI : Turkish Turkish

enzer taşıyıcı içinde hareketli yivli bir demir halkadan oluşan takoz, °rakle

SIYIRICI : Turkish Turkish

sıyırma işlevi gören

SIYIRIŞ : Turkish Turkish

sıyırmak eylemi ya da biçimi

SIYIRMA : Turkish Turkish

sıyırmak eylemi

SIYIRMA : Turkish Turkish

taze fasulye

SIYIRMAK : Turkish Turkish

hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak ya da üzerini hafifçe yırtmak

SIYIRMAK : Turkish Turkish

sürtünerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak ya da düşürmek

SIYIRMAK : Turkish Turkish

ir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak ya da açmak

SIYIRMAK : Turkish Turkish

çekerek çıkarmak

SIYIRMAK : Turkish Turkish

kazıyarak, silerek üzerinde ya da içinde hiçbir şey bırakmamak

SIYIRMAK : Turkish Turkish

çekip kurtarmak, kurtulmasını sağlamak

SIYIRMAK : Turkish Turkish

(kılıç için) kınından çekip çıkarmak

SIYIRTMA : Turkish Turkish

sıyırtmak eylemi