Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

SIYIRTMAK : Turkish Turkish

sıyırmak eylemini yaptırmak

SIYIRTMAK : Turkish Turkish

kendini ya da birini güç durumdan kurtarmak

SİYME : Turkish Turkish

siymek eylemi

SİYMEK : Turkish Turkish

(kedi, köpek) ışemek

SİYONİST, -Tİ : Turkish Turkish

siyonizmle ilgili

SİYONİST, -Tİ : Turkish Turkish

siyonizm yanlısı

SİYONİZM : Turkish Turkish

xix. yüzyıl sonlarında çeşitli ülkelerde kent soylu yahudilerce ortaya atılan filistin' de bağımsız bir yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım

SIYPAK : Turkish Turkish

düz, parlak, cilalı

SIYPMAK : Turkish Turkish

kaymak

SIYRIK : Turkish Turkish

yüzeyinden bir parça sıyrılmış olan

SIYRIK : Turkish Turkish

utanması olmayan

SIYRIK : Turkish Turkish

sıyrılmış yer

SIYRILIŞ : Turkish Turkish

sıyrılmak eylemi ya da biçimi

SIYRILMA : Turkish Turkish

sıyrılmak eylemi

SIYRILMAK : Turkish Turkish

sıyırmak eylemine konu olmak

SIYRILMAK : Turkish Turkish

ir yerden ya da bir durumdan çıkmak, kurtulmak

SIYRINTI : Turkish Turkish

kapta kalan yemek, yemek artığı

SIYRINTI : Turkish Turkish

ir bezden el ile koparılan uzunca parça

SIYRINTI : Turkish Turkish

sıyrık

SİZ : Turkish Turkish

çoğul ikinci kişi adılı

SİZ : Turkish Turkish

saygı ve incelik belirtisi olarak tek kişi için kullanılan seslenme sözü

SİZ BİLİRSİNİZ : Turkish Turkish

nasıl isterseniz öyle olsun

SİZ SAĞ OLUN : Turkish Turkish

ne yapalım, ziyanı yok

SIZAK : Turkish Turkish

dağ sırtlarından, kayalardan sızan su

SİZCİLEYİN : Turkish Turkish

sizin gibi, size benzer