Turkish Turkish
SİZDEN İYİ OLMASIN : Turkish Turkish
birinin, orada bulunmayan bir kimseyi överken karşısındakine söylediği bir nezaket sözü
SIZDIRILMA : Turkish Turkish
sızdırılmak eylemi
SIZDIRILMAK : Turkish Turkish
sızdırmak eylemi yapılmak
SIZDIRMA : Turkish Turkish
sızdırmak eylemi
SIZDIRMAK : Turkish Turkish
sızmasına neden olmak
SIZDIRMAK : Turkish Turkish
(haber, sır vb.yi) duyurmak, yaymak
SIZDIRMAK : Turkish Turkish
eritip süzerek temiz bir duruma getirmek
SIZDIRMAK : Turkish Turkish
askı ya da türlü bahanelerle birinden para çekmek
SIZDIRMAZ : Turkish Turkish
ir maddeyi, bir akışkanı sızdırmayan
SIZDIRMAZLIK : Turkish Turkish
sızdırmaz olma durumu
SİZE DOYUM OLMAZ : Turkish Turkish
ir yerden ayrılırken söylenen bir nezaket sözü
SIZGIT : Turkish Turkish
kıyma, kavurma
SIZI : Turkish Turkish
hafif ve ince ağrı
SIZI : Turkish Turkish
uhsal acı, °ıstırap
SIZICI : Turkish Turkish
sızma niteliği olan
SIZICI ÜNSÜZ : Turkish Turkish
ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki hafif kapalı bir engele çarpıp sızması ile oluşan ünsüz
SIZILDANMA : Turkish Turkish
sızıldanmak eylemi
SIZILDANMAK : Turkish Turkish
sızlanmak, yakınmak
SIZILI : Turkish Turkish
sızısı olan
SIZILTI : Turkish Turkish
sızlanma, yakınma, °şekva, °şikâyet
SIZILTI : Turkish Turkish
hoşnutsuzluk
SIZIM SIZIM : Turkish Turkish
sızlamak, sızlanmak gibi eylemlerin anlamını pekiştirir
SIZINTI : Turkish Turkish
sızan şey
SIZINTI : Turkish Turkish
genellikle yangılanma nedeniyle deri ya da mukozada beliren sıvı akıntı
SIZINTILI : Turkish Turkish
(sayrılık için) sızıntı yapan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani