Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SOFTALIK : Turkish Turkish

softa olma durumu

SOFTALIK : Turkish Turkish

softaca davranış

SOFTWARE : Turkish Turkish

yazılım

SOFU : Turkish Turkish

dinin buyruk ve yasaklarına bütünüyle uyan (kimse)

SOFUCA : Turkish Turkish

sofuya yaraşır (biçimde)

SOFULAŞMAK : Turkish Turkish

sofu duruma gelmek

SOFULUK : Turkish Turkish

sofu olma durumu

SOFULUK : Turkish Turkish

sofuca davranma

SOĞAN : Turkish Turkish

zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan ıtırlı bitki (allium cepa)

SOĞAN : Turkish Turkish

çiğdem, lale, zambak, sarmısak gibi bitkilerin toprak altındaki yumru kökü

SOĞANCI : Turkish Turkish

soğan satan kimse

SOĞANCIK : Turkish Turkish

yalınkat yaprakla sarılı, besin bakımından zengin küçük soğan

SOĞANCIK : Turkish Turkish

eyinle omurilik arasında kalan beynin son bölgesi

SOĞANLAMAK : Turkish Turkish

ıçine soğan katmak

SOĞANLI : Turkish Turkish

ıçinde soğanı bulunan, soğanla pişirilmiş olan

SÖĞE : Turkish Turkish

söve

SÖĞEN : Turkish Turkish

ağ, bahçe çitlerinde kullanılan uzun kazıklar

SOĞLA : Turkish Turkish

ataklıklarda, göllerde suyun çekilmesiyle alttan çıkan nemli, bitek toprak

SOĞRULMA : Turkish Turkish

soğrulmak eylemi

SOĞRULMAK : Turkish Turkish

soğurmak eylemine konu olmak

SOĞUK : Turkish Turkish

isısı düşük olan, sıcak karşıtı

SOĞUK : Turkish Turkish

üşütecek derecede ısısı olan

SOĞUK : Turkish Turkish

duygudan, sevgiden yoksun olan, sokulgan olmayan, sevimsiz

SOĞUK : Turkish Turkish

yakın ve içten olmayan, ilgisiz

SOĞUK : Turkish Turkish

sevimsiz ya da yersiz