Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SOĞUKLAMA : Turkish Turkish

üşüterek hastalanma, soğuk algınlığı

SOĞUKLAMAK : Turkish Turkish

üşüterek hastalanmak, soğuk almak

SOĞUKLAŞMA : Turkish Turkish

soğuklaşmak eylemi

SOĞUKLAŞMAK : Turkish Turkish

soğumak

SOĞUKLAŞMAK : Turkish Turkish

ılgisiz, isteksiz, sevimsiz bir durum almak, soğuk davranmak

SOĞUKLAŞTIRMA : Turkish Turkish

soğuklaştırmak eylemi

SOĞUKLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

soğuk duruma getirmek

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

yemeğin sonunda yenen meyve ya da içilen hoşaf, gibi şeyler

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

kırgınlığa, dargınlığa neden olabilen sevgi azalması

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

cinsel istek duymama durumu

SOĞUKLUK : Turkish Turkish

semizotu

SOĞULMAK : Turkish Turkish

suyu ya da sütü çekilerek pörsümek

SOĞULMAK : Turkish Turkish

irmak, kuyu, pınar gibi yerlerde su çekilip yok olmak

SOĞUMA : Turkish Turkish

soğumak eylemi

SOĞUMAK : Turkish Turkish

isısını hızla ya da yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek

SOĞUMAK : Turkish Turkish

irine karşı olan sevgi ya da bir şey için duyulan istek kalmamak

SOĞURGAN : Turkish Turkish

soğuran, emen

SOĞURMA : Turkish Turkish

soğurmak eylemi, emme, °massetme

SOĞURMA : Turkish Turkish

katı ya da sıvı bir maddenin bir gazı, ışığı içine alması, emmesi

SOĞURMA : Turkish Turkish

ir ortamın ışık erkesini belli nicelikte emmesi olayı

SOĞURMAK : Turkish Turkish

(bir madde bir sıvıyı) ıçine çekmek

SOĞURMAK : Turkish Turkish

katı ya da sıvı bir madde soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, °massetmek