Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SOLO YAPMAK : Turkish Turkish

söylenen ya da çalınan müzik parçası, bir kişi tarafından icra edilmek

SOLOCU : Turkish Turkish

sesiyle ya da bir çalgıyla solo yapan kimse, °solist

SÖLOM : Turkish Turkish

ortaderinin iki tabakası arasında bulunan ve oğulcukta genel vücut boşluğunu oluşturan oyuk

SÖLOMLULAR : Turkish Turkish

ir vücut boşluğu bulunan hayvanlar

SÖLPÜK : Turkish Turkish

gevşeyip kendini koyuvermiş

SÖLPÜMEK : Turkish Turkish

şişmanken zayıflamak

SÖLPÜMEK : Turkish Turkish

gevşemek, pörsümek

SOLUCAN : Turkish Turkish

nemli topraklarda yaşayan, uzun, çoğu yumuşak vücutlu hayvan (vermis)

SOLUCAN : Turkish Turkish

ınsan ve hayvan bağırsaklarında asalak olarak yaşayan yassı, uzun kurtlar

SOLUCAN DÜŞÜRÜCÜ : Turkish Turkish

ağırsak kurtlarını öldürmeye ya da organizmadan dışarı atmaya yarayan ilaçlar

SOLUCAN GİBİ : Turkish Turkish

solgun ve zayıf kimseler için kullanılır

SOLUCANLAR : Turkish Turkish

halkalılardan, yersolucanı, tenya, askarit gibi, vücutları uzun, yumuşak ve ayaksız hayvanları içine alan takım

SOLUCANOTU, -NU : Turkish Turkish

ileşikgillerden, karadeniz ve doğu anadolu bölgelerinde yetişen, çiçekleri iyi bir solucan düşürücü olarak kullanılan bir bitki (tanecetum vulgare)

SOLUĞAN : Turkish Turkish

nefes darlığına tutulmuş

SOLUĞAN : Turkish Turkish

sık soluyan (hayvan)

SOLUĞAN : Turkish Turkish

uzaklarda esen rüzgârdan sonra başlayan dalga hareketi

SOLUĞAN ETMEK : Turkish Turkish

soluk soluğa bırakmak

SOLUK : Turkish Turkish

(cilt için) donuk bir beyazlığı olan, rengi atmış olan, solmuş

SOLUK : Turkish Turkish

(işık için) parlaklığını, gücünü yitirmiş olan

SOLUK : Turkish Turkish

(nesneler için) rengi atmış olan

SOLUK : Turkish Turkish

akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava ya da ciğerlere hava alıpverme, °nefes

SOLUK : Turkish Turkish

soluma hareketi

SOLUK : Turkish Turkish

irşeyi sürdürebilme, sonlandırabilme gücü

SOLUK : Turkish Turkish

dikkat çekici, çarpıcı yanları olan kimse ya da şey

SOLUK : Turkish Turkish

akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava ya da ciğerlere hava alıpverme, °nefes