Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SOMRUK : Turkish Turkish

tülbent içine lokum, şeker konularak bebeklere ya da küçük çocuklara verilen emzik

SOMUN : Turkish Turkish

yuvarlak ve şişkin ekmek

SOMUN : Turkish Turkish

cıvatanın ucuna geçirilen, içi yivli demir başlık

SOMURDANMA : Turkish Turkish

somurdanmak eylemi

SOMURDANMAK : Turkish Turkish

homurdanmak, somurtarak söylenmek

SÖMÜRGE : Turkish Turkish

ir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği, ekonomik ya da siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, °müstemleke, °koloni

SÖMÜRGECİ : Turkish Turkish

sömürgesi olan ya da sömürge elde etmek amacında olan, °müstemlekeci

SÖMÜRGECİ : Turkish Turkish

sömürgecilikle ilgili olan

SÖMÜRGECİLİK : Turkish Turkish

genel olarak bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması ya da yayılmayı istemesi, °müstemlekecilik

SÖMÜRGELEŞME : Turkish Turkish

sömürge durumuna gelme

SÖMÜRGELEŞMEK : Turkish Turkish

sömürge durumuna gelmek

SÖMÜRGELEŞTİRME : Turkish Turkish

sömürgeleştirmek eylemi

SÖMÜRGELEŞTİRMEK : Turkish Turkish

sömürge durumuna getirmek, sömürge yapmak

SÖMÜRGEN : Turkish Turkish

sömürücü

SÖMÜRGENLİK : Turkish Turkish

sömürgen olma durumu

SÖMÜRME : Turkish Turkish

sömürmek eylemi

SÖMÜRMEK : Turkish Turkish

üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak

SÖMÜRMEK : Turkish Turkish

dudaklarını yapıştırarak soluğu ile çekip içmek

SÖMÜRMEK : Turkish Turkish

ir ulus ya da devlet, diğer bir ulusun ya da devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak

SÖMÜRMEK : Turkish Turkish

(yiyecek içecek için) hepsini yiyip bitirmek

SÖMÜRMEK : Turkish Turkish

ir kimseden ya da bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak

SOMURTKAN : Turkish Turkish

sürekli somurtan, asık suratlı

SOMURTKANLIK : Turkish Turkish

somurtkan olma durumu

SOMURTMA : Turkish Turkish

somurtmak eylemi

SOMURTMAK : Turkish Turkish

küskünlüğünü, bir şeye sıkıldığını, keyifsizliğini anlatacak biçimde yüzünü buruşturmak, surat asmak