Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BAĞIMLAMAK : Turkish Turkish

ağımlı duruma getirmek

BAĞIMLAŞIM : Turkish Turkish

karşılıklı olarak birbirini etkileme, birbirine bağımlı olma durumu

BAĞIMLAYAN : Turkish Turkish

ağımlılık ilişkisi kuran sözcük ya da sözcük kümesi

BAĞIMLI : Turkish Turkish

aşka bir şeyin istemine, gücüne ya da yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, °tabi

BAĞIMLI : Turkish Turkish

ir kimseye maddi ya da manevi yönden aşırı bağlı

BAĞIMLI : Turkish Turkish

nikotin, alkol, uyuşturucu madde tutsağı

BAĞIMLI SIRALI TÜMCE : Turkish Turkish

anlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri ya da yüklemleri ortak olan tümce

BAĞIMLILAŞMA : Turkish Turkish

ağımlı duruma gelme, bağımsızlığını yitirme

BAĞIMLILAŞMAK : Turkish Turkish

ağımlı duruma gelmek, tabi olmak

BAĞIMLILIK : Turkish Turkish

ağımlı olma durumu, °tabiiyet

BAĞIMLILIK : Turkish Turkish

ir kimse ya da nesneye tutku derecesine varan bağlılık

BAĞIMSIZ : Turkish Turkish

davranışlarını, başka bir gücün etkisine, egemenliğine bağlı olmadan düzenleyebilen, °müstakil

BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ : Turkish Turkish

herhangi bir partinin adayı olmadan seçilen milletvekili

BAĞIMSIZ SIRALI TÜMCE : Turkish Turkish

anlam bakımından birbirine bağlı olduğu halde özneleri, tümleçleri, yüklemleri ayrı olan tümce

BAĞIMSIZLAŞMAK : Turkish Turkish

ağımsız duruma gelmek, istiklalini ilan etmek

BAĞIMSIZLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ağımsız duruma getirmek

BAĞIMSIZLIK : Turkish Turkish

ağımsız olma durumu ya da niteliği, °istiklal

BAĞIN : Turkish Turkish

kazı sırasında toprağın göçmesini önlemek için enlemesine yerleştirilen ahşap ya da çelik parça

BAĞIN : Turkish Turkish

sağlam olmayan duvarları desteklemek amacıyla ağaç dayaklarla enlemesine kurulan düzen

BAĞIN VURMAK : Turkish Turkish

kazı yerini bağınlarla desteklemek

BAĞINTI : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok şey arasındaki karşılıklı ilişki, ilinti, °münasebet

BAĞINTI : Turkish Turkish

eşyayı, kavramları ya da tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik gibi durumlarda toplayan görünüş ya da nitelik, görelik, °izafiyet, °rölativite

BAĞINTI : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok nitelik arasında matematik işlemlerin yardımıyla kurulan bağlılık ya da eşitlik

BAĞINTICI : Turkish Turkish

ağıntıcılık yanlısı olan kimse, °rölativist

BAĞINTICILIK : Turkish Turkish

ağıntılılık öğretisi; özellikle bilginin bağıntılı olduğunu ileri süren her türlü felsefe öğretisi, °izafiyet, °rölativizm