Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SONDALAMAK : Turkish Turkish

suyun derinliğini sonda ile ölçmek

SONDALAMAK : Turkish Turkish

dip katmanların yapısını sonda kullanarak incelemek ve araştırmak

SONDALAMAK : Turkish Turkish

su, maden, petrol vb. araştırmaları için toprağın derinliklerine sonda sokmak

SONDALAMAK : Turkish Turkish

ir durum, bir düşünce ile ilgili araştırma yapmak

SONDÖRDÜN : Turkish Turkish

ay'ın son aydınlık evresi

SÖNDÜRME : Turkish Turkish

söndürmek eylemi

SÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

(ateş ve ışık için) yanmasına, aydınlatmasına son vermek

SÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

hava ya da gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını ya da gazını boşaltmak

SÖNDÜRMEK : Turkish Turkish

(tutku ve duygular için) yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek: yürek yangınını söndürdü

SÖNDÜRÜCÜ : Turkish Turkish

yangın söndürmeye yarayan aygıt

SÖNDÜRÜCÜ : Turkish Turkish

yangınları söndürmeye yarayan

SÖNDÜRÜLME : Turkish Turkish

söndürülmek eylemi

SÖNDÜRÜLMEK : Turkish Turkish

söndürmek eylemine konu olmak

SONE : Turkish Turkish

ıki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, on dört dizeli bir batı koşuk türü

SONEK, -Kİ : Turkish Turkish

sözcüğün kök ya da gövdesine gelen ek

SONGÜRLÜK : Turkish Turkish

ir kimsenin sonradan rahat olması, bahtının açılması

SONLU : Turkish Turkish

sonu olan, bitimli

SONLU : Turkish Turkish

sonu olan, sonsuz olmayan

SONLU BÜYÜKLÜK : Turkish Turkish

ölçüsü sonlu bir sayıyla ifade edilen büyüklük

SONLULUK : Turkish Turkish

sonlu olma durumu

SÖNME : Turkish Turkish

sönmek eylemi

SÖNMEK, -ER : Turkish Turkish

yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak, parlaklığını; ışığını yitirmek

SÖNMEK, -ER : Turkish Turkish

hava ya da başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek

SÖNMEK, -ER : Turkish Turkish

(yanardağ için) etkinliğini yitirmek

SÖNMEK, -ER : Turkish Turkish

(duygular için) dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek