Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SONUÇLANIŞ : Turkish Turkish

sonuçlanmak eylemi ya da biçimi

SONUÇLANMA : Turkish Turkish

sonuçlanmak eylemi

SONUÇLANMAK : Turkish Turkish

sonuca ulaştırılmak, sonuca bağlanmak, bitirilmek,°neticelenmek, °intaç edilmek

SONUÇSUZ : Turkish Turkish

sona ulaşmayan, °neticesiz: bu girişim sonuçsuz kaldı

SÖNÜK : Turkish Turkish

sönmüş olan

SÖNÜK : Turkish Turkish

parlaklığı, hızı az ya da azalmış olan, etkisiz, zayıf

SÖNÜK : Turkish Turkish

göze çarpmayan, silik

SÖNÜKLÜK : Turkish Turkish

sönük olma durumu

SÖNÜM : Turkish Turkish

ir salınım deviniminin genliğinin türlü dirençlerin etkisiyle küçülmesi, °itfa

SÖNÜM : Turkish Turkish

ir borcun her yıl ödenen taksitlerle belli bir zaman sonunda ödenmiş olması, °itfa

SÖNÜM AYRIMI : Turkish Turkish

süresi gelmiş borç belgitlerini ödemek amacıyla ayrılmış yedek akça

SÖNÜMLEMEK : Turkish Turkish

ir salınım deviniminin genliğini sıfıra indirmek, °itfa etmek

SÖNÜMLEMEK : Turkish Turkish

ir borcu, her yıl ödenen taksitlerle belli zaman sonra ödemek, °itfa etmek

SÖNÜMLÜ : Turkish Turkish

elirli bir sürede genliği sıfıra inen (salınım devinimi)

SÖNÜMSÜZ : Turkish Turkish

genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen (salınım devinimi)

SONUNU ALMAK : Turkish Turkish

ir durumun sona erdiğini görmek; bir işi bitirmek

SONUNU GETİREMEMEK : Turkish Turkish

iyi başladığı bir işi başarıyla bitirememek

SONURGU : Turkish Turkish

ir başlangıcın, bir olgunun, bir ilginin gerekli ve zorunlu görülen sonucu, vargısı

SONURTU : Turkish Turkish

irbirine bağlı iki önermeden sonraki

SONUŞMAZ : Turkish Turkish

sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğri ya da doğru, °asimptot

SOPA : Turkish Turkish

kalın değnek

SOPA : Turkish Turkish

sopayla yapılan vuruş

SOPA : Turkish Turkish

dayak, kötek

SOPA ATMAK ( YA DA ÇEKMEK) : Turkish Turkish

dövmek

SOPA YEMEK : Turkish Turkish

dövülmek