Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÖVÜLMEK : Turkish Turkish

sövmek eylemine konu olmak

SÖVÜP SAYMAK : Turkish Turkish

aralıksız, uzun uzadıya söverek yermek

SÖVÜŞ : Turkish Turkish

sövmek eylemi ya da biçimi

SÖVÜŞME : Turkish Turkish

sövüşmek eylemi

SÖVÜŞMEK : Turkish Turkish

irbirine sövmek

SÖVÜŞTÜRMEK : Turkish Turkish

irbirine sövdürmek

SOVYET, -Tİ : Turkish Turkish

sosyalist toplumun siyasal örgütlenme biçimlerinden biri olarak s.s.c.b.'de işçi, köylü, asker delegelerinin oluşturduğu kurullara verilen ad, °meclis

SOVYET, -Tİ : Turkish Turkish

s.s.c.b. halkından olan ve bu halka özgü olan

SOY : Turkish Turkish

dirimbilimsel özellikleri kuşaktan kuşağa değişmeyen kandaş birey topluluğu, °ırk

SOY : Turkish Turkish

ir atadan gelen kimselerin topluluğu, °sülale, °ecdat

SOY : Turkish Turkish

ıyi ve üstün nitelikleri bulunan

SOY : Turkish Turkish

cins, tür, çeşit

SOY : Turkish Turkish

ız sürmede, av hayvanın aldığı koku

SOY SOP : Turkish Turkish

ütün soy ve hısımlar

SOYA : Turkish Turkish

yağ çıkarılan bir cins fasulye (soia hispida)

SOYA : Turkish Turkish

eğimli, yatık

SOYA : Turkish Turkish

dil, yüksek

SOYA ÇEKMEK : Turkish Turkish

soyunun özelliklerini taşımak

SOYAÇEKİM : Turkish Turkish

kalıtım1, °irsiyet, °veraset

SOYADI, -NI : Turkish Turkish

herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı

SOYAĞACI, -NI : Turkish Turkish

ir ailenin kökenini ve sonraki bireylerini gösteren ağaç biçimindeki çizelge, hayatağacı, °şecere

SOYAĞACI, -NI : Turkish Turkish

canlı varlıkların akrabalık ilişkilerini gösteren ağaca benzeyen şekil

SOYDAŞ : Turkish Turkish

soyları bir olan, türdeş, °hemcins

SOYDAŞLIK : Turkish Turkish

soyları bir olma, aynı soydan olma durumu

SOYDURMA : Turkish Turkish

soydurmak eylemi