Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÖYLEŞMEK : Turkish Turkish

karşılıklı konuşmak, °hasbıhal etmek, °sohbet etmek

SÖYLEŞMEK : Turkish Turkish

ir işin nasıl yapılması gerektiği konusunda konuşmak, °müzakere etmek

SÖYLETME : Turkish Turkish

söyletmek eylemi

SÖYLETMEK : Turkish Turkish

söylemesine yol açmak

SÖYLETMEK : Turkish Turkish

söylemek zorunda bırakmak, °itiraf ettirmek

SÖYLETMELİK : Turkish Turkish

düğün gecesi gelini konuşturmak için damadın verdiği armağan, para

SÖYLEV : Turkish Turkish

ir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, °nutuk, °hitabe

SÖYLEV : Turkish Turkish

1927'de mustafa kemal atatürk'ün okuduğu söylevin adı

SÖYLEYİŞ : Turkish Turkish

söyleme eylemi ya da biçimi

SÖYLEYİŞ : Turkish Turkish

ir sözcüğün ses, hece, kalınlık ve vurgu bakımından söylenme biçimi, söyleniş, °telaffuz

SÖYLEYİŞ : Turkish Turkish

duygu ve düşünceleri dile getirme biçimi, °ifade

SÖYLEYİŞSEL : Turkish Turkish

söyleyişle ilgili

SOYLU : Turkish Turkish

doğuştan ya da hükümdar buyruğuyla, kimi ayrıcalıklara sahip olan ve özel sanlar taşıyan (kimse), °asil

SOYLU : Turkish Turkish

ıyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), °necip, °kişizade, °asil

SOYLU : Turkish Turkish

saygı uyandıran, yücelik taşıyan: soylu duygular. soylu bir güzelliği var

SOYLU SOPLU : Turkish Turkish

ailesi ve akrabaları iyi tanınmış olan

SOYLUERKİ : Turkish Turkish

ekonomik, toplumsal ve siyasal gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihsel yönetim biçimi, °aristokrasi

SOYLULUK : Turkish Turkish

soylu olma durumu, asillik, °asalet, °necabet

SOYMA : Turkish Turkish

soymak eylemi

SOYMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar gibi şeyleri çıkarmak

SOYMAK, -AR : Turkish Turkish

irinin giysilerini çıkarmak

SOYMAK, -AR : Turkish Turkish

irinin üstünde, yanında ya da bir yerde bulunan, şeyleri çalarak alıp götürmek

SOYMUK : Turkish Turkish

damarlı bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında, ongun besisuyunu ileten borularla, yakın gözelerden ve bunların arasını dolduran özek dokudan oluşan tabaka

SOYMUK : Turkish Turkish

çam ağacının çiğnenip emilen iç kabuğu ve bunu almak için ağacın gövdesine açılan yara, yalamuk

SOYOLUŞ : Turkish Turkish

türlerin, ortaya çıktıkları zamandan, bulundukları zamana değin geçirdikleri gelişim evrelerinin tümü, °filogenez, "birey oluş" karşıtı