Turkish Turkish
SÖZCÜK KARIŞIKLIĞI : Turkish Turkish
ir sözcüğün yerine bir başkasını kullanma biçiminde görülen konuşma bozukluğu, kelime karışıklığı, °parafazi
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
ad,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
sıfat,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
adıl,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
elirteç,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
ilgeç,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
ağlaç,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
ünlem,
SÖZCÜK TÜRÜ : Turkish Turkish
eylem
SÖZCÜK VURGUSU : Turkish Turkish
ir sözcükte bir hecenin öteki hecelerden daha baskılı söylenişi
SÖZCÜKBİLİM : Turkish Turkish
sözcük dağarcığının tarihsel, yapısal vb. yönlerden incelenmesini amaç edinen bilim, °leksikoloji
SÖZCÜKBİLİMCİ : Turkish Turkish
sözcükbilim uzmanı, °leksikolog
SÖZCÜLÜK : Turkish Turkish
ir kurul, bir topluluk ya da kişi adına konuşma görevi, °raportörlük
SÖZDE : Turkish Turkish
soru anlamı taşımayan tümcelerde anlatılan düşüncenin gerçekte var olmayıp öyle sanıldığını gösterir, söylendiğine göre, sözümona, sanki, °güya
SÖZDE : Turkish Turkish
gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen ya da bilinen
SÖZDE KALMAK (DURUM YA DA EYLEM) : Turkish Turkish
yalnız konuşulup, gerçekleşmemek
SÖZDE ÖZNE : Turkish Turkish
edilgen eylemle kurulu tümcelerde "ne, kim" sorularına yanıt verecek özneymişcesine görünen, gerçekte eylemden etkilenen öğe. "kapı çalındı, usulca açıldı." tümcesinde "kapı" sözcüğü sözde öznedir
SÖZDİZİMİ, -Nİ : Turkish Turkish
ir tümceyi oluşturan sözcük türlerinin arasındaki ilişkileri, tümce yapısını inceleyen dilbilgisi kolu, °nahiv, °sentaks
SÖZDİZİMSEL : Turkish Turkish
sözdizimi ile ilgili olan, °sentaktik
SÖZE ATILMAK : Turkish Turkish
ir konu konuşulurken birden araya girip konuşmaya başlamak
SÖZEL : Turkish Turkish
sözle ilgili, söze sözcüklere, dil yetisine dayanan
SÖZEL ÖĞRENME : Turkish Turkish
düşüncelerin iletişimi ve açıklanması için gerekli konuşma becerilerini elde etme işi
SÖZGELİMİ : Turkish Turkish
örneğin, sözgelişi
SÖZGELİŞİ : Turkish Turkish
ir düşünceyi açıklamak için örnek gösterileceğinde o örneğe giriş olarak söylenir, örneğin; sözgelimi, °mesela
SÖZKONUSU : Turkish Turkish
sözü edilen, üzerinde konuşulan şey, °mevzubahis
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani