Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

SÖZLENDİRME : Turkish Turkish

ezgiye söz yazma

SÖZLENDİRMEK : Turkish Turkish

ezgiye söz yazmak

SÖZLENMEK : Turkish Turkish

evlenmek için anlaşıp karar vermek, söz kesmek

SÖZLEŞME : Turkish Turkish

sözleşmek eylemi

SÖZLEŞME : Turkish Turkish

hukuksal sonuç doğurmak amacıyla iki ya da daha çok kişinin ya da kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, °akit, °mukavele, °kontrat

SÖZLEŞME : Turkish Turkish

u işlemi gösteren belge °mukavelename

SÖZLEŞME YAPMAK : Turkish Turkish

ir sözleşmeyi yazılı olarak saptamak; °mukavele yapmak, °kontrat yapmak

SÖZLEŞMECİ : Turkish Turkish

sözleşme yapanların her biri, bağıtçı, °âkit

SÖZLEŞMEK : Turkish Turkish

herhangi bir iş konusunda birbirine karşılıklı söz vermek

SÖZLEŞMEK : Turkish Turkish

elli bir yerde, belli bir saatte buluşmayı kararlaştırmak

SÖZLEŞMELİ : Turkish Turkish

sözleşmeye dayanan, sözleşme yapılmış olan, °mukaveleli, °kontratlı

SÖZLEŞMELİ : Turkish Turkish

sözleşme yapılarak

SÖZLEŞMESİZ : Turkish Turkish

sözleşmeye dayanmayan, sözleşme yapılmamış olan, °mukavelesiz, °kontratsız

SÖZLEŞMESİZ : Turkish Turkish

sözleşme yapılmayarak

SÖZLÜ : Turkish Turkish

sözle, konuşma biçiminde yapılan, "yazılı" karşıtı

SÖZLÜ : Turkish Turkish

herhangi bir konu ile ilgili olarak biri ile sözleşmesi bulunan

SÖZLÜ : Turkish Turkish

ve s. evlenmek için birbirine söz vermiş olan (kimselerden her biri): bu kız sözlü

SÖZLÜ FİLM : Turkish Turkish

oyuncuların yalnız davranışlarını değil konuşmalarını da veren (film)

SÖZLÜ SORU : Turkish Turkish

mecliste ilgili bakanın sözlü olarak yanıtlaması istenen soru

SÖZLÜK : Turkish Turkish

ir dilin bütün ya da belli bir çağda kullanılmış sözcük ve deyimlerini abece sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan ya da başka dillerdeki karşılıklarını veren yapıt, °lügat

SÖZLÜKBİLGİSİ, -Nİ : Turkish Turkish

ir sözlüğün nasıl yapılması gerektiğini inceleyen bilgi

SÖZLÜKBİLİM : Turkish Turkish

sözlük yazma ve hazırlama işi, °leksikografi

SÖZLÜKBİLİMCİ : Turkish Turkish

sözlükbilim uzmanı, °leksikograf

SÖZLÜKÇÜ : Turkish Turkish

sözlüğü hazırlayan, sözlük yazarı, sözlükbilimci, °leksikograf

SÖZLÜKÇÜLÜK : Turkish Turkish

sözlük hazırlama işi, sözlükçünün işi, °leksikografi