Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SPESİYAL : Turkish Turkish

apayrı nitelik taşıyan, özel

SPİKER : Turkish Turkish

adyo ve televizyonda programları, haberleri sunan kimse, konuşmacı

SPİKERLİK : Turkish Turkish

spiker olma durumu

SPİKERLİK : Turkish Turkish

spikerin yaptığı iş, konuşmacılık

SPİRAL : Turkish Turkish

sarmal biçiminde olan

SPİRAL : Turkish Turkish

dölyatağı içine konan, polietilen ipliklerden yapılmış, gebeliği önleyici sarmal biçiminde araç

SPİRİL : Turkish Turkish

sarmal biçiminde uzun ve kıvrık, kimileri titrek tüylerle kaplı, iplik biçimindeki bakterilerin genel adı

SPİRİTUALİZM : Turkish Turkish

tinselcilik, ruhçuluk

SPONSOR : Turkish Turkish

sanatsal ve kültürel bir etkinliğin giderlerinin tümünü ya da bir bölümünü karşılamayı üstlenen özel ya da kamu kuruluşu ya da kişi

SPONTANE : Turkish Turkish

kendiliğinden (olan)

SPONTANE : Turkish Turkish

anında yapılan

SPONTANE ÇEVİRİ : Turkish Turkish

anında yapılan çeviri

SPONTANEİZM : Turkish Turkish

kendiliğindencilik

SPOR : Turkish Turkish

kişisel ya da toplu oyunlar biçiminde yapılan, genellikle yarışmaya yol açan, kimi kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü

SPOR : Turkish Turkish

kullanışı rahat, kolay olan

SPOR : Turkish Turkish

çiçeksiz bitkilerde üreme organı

SPOR : Turkish Turkish

irgözeli hayvanların çok özelleşmiş olan üreme gözesi

SPORCU : Turkish Turkish

sporla uğraşan (kimse)

SPORCULUK : Turkish Turkish

sporla uğraşma, spor yapma

SPORKESESİ, -Nİ : Turkish Turkish

çiçeksiz bitkilerde, içinde sporların bulunduğu küçük kese

SPORLANMA : Turkish Turkish

spor oluşturma ya da (bakterilerde) spora dönüşme

SPORLANMAK : Turkish Turkish

spor oluşturmak ya da (bakterilerde) spora dönüşmek

SPORLULAR : Turkish Turkish

irgözelilerin, omurgalı ve omurgasız hayvanlarda asalak olarak yaşayan, çok az devinebilen, sporla üreyen bir alttakımı

SPORSEVER : Turkish Turkish

her türlü spora karşı ilgi duyan (kimse)

SPORSEVERLİK : Turkish Turkish

sporsever olma durumu