Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SPORTİF : Turkish Turkish

sporla ilgili

SPORTMEN : Turkish Turkish

sporcu

SPORTMEN : Turkish Turkish

vücudu iyi gelişmiş

SPORTMENCE : Turkish Turkish

elli bir spor anlayışıyla, kurallarıyla uyuşan, dürüstçe davranış ya da eylem

SPORTMENLİK : Turkish Turkish

spor kurallarına uyan, dürüst davranış

SPORTOTO : Turkish Turkish

ayaktopu maçlarının vereceği sonuçları önceden kestirip para ödülü kazanmak temeline dayanan bir oyun

SPOT : Turkish Turkish

herhangi bir aynalı aygıt ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü

SPOT : Turkish Turkish

dar bir alana çok güçlü ışık yöneltebilen stüdyo lambası

SPOT : Turkish Turkish

kısa tanıtma filmi

SPREY : Turkish Turkish

ir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı demeti

SPREY : Turkish Turkish

püskürtme amacıyla kullanılan araç

SR : Turkish Turkish

stronsiyum'un simgesi

STABİLİZATÖR : Turkish Turkish

dengeleyici

STABİLİZE : Turkish Turkish

düz duruma getirilmiş

STABİLİZE : Turkish Turkish

sağlamlaştırılmış, dengeli, kararlı duruma getirilmiş

STABİLİZE ETMEK : Turkish Turkish

kararlı bir duruma getirmek, sağlamlaştırmak

STABİLİZE YOL : Turkish Turkish

kum, çakıl ya da mucur ve bağlayıcı olarak kil karışımıyla yapılan, buldozerle sıkıştırılan asfaltı dökülmemiş yol, ham yol

STADYA : Turkish Turkish

ir noktanın takeometreye olan uzaklığını ölçmek için, bu nokta üzerine düşey doğrultuda konan santimetrelere bölünmüş mira

STADYUM : Turkish Turkish

takım oyunlarının, atletizm karşılaşmalarının vb.'nin yapılabilmesi, izleyicilerin oyunları izleyebilmesi için elverişli kuruluşları olan alan, °stat

STAFİLOKOK : Turkish Turkish

mikroskopta °üzüm salkımlarına benzer kümeler durumunda görülen mikroplar

STAJ : Turkish Turkish

herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi

STAJ : Turkish Turkish

ir kimsenin, meslek bilgisini artırmak için bir kurumun bir ya da birçok bölümünde çalışarak geçirdiği dönem

STAJYER : Turkish Turkish

staj yapan (kimse), yetişmen

STAJYERLİK : Turkish Turkish

stajyer olma durumu, yetişmenlik

STALAGMİT : Turkish Turkish

dikit