Turkish Turkish
SUKETENİ, -Nİ : Turkish Turkish
ileşikgillerden, sulak yerlerde yetişen, boyu 1,5 metre kadar olabilen, bir türü pembe çiçekli bitki, yabanketeni (eupatorium cannabinum)
SÜKLÜM PÜKLÜM : Turkish Turkish
suç işlemiş gibi utanç içinde büzülmüş olarak
ŞÜKRAN : Turkish Turkish
ıyilik bilme, gönül borcu, °minnettarlık
ŞÜKRETME : Turkish Turkish
şükretmek eylemi
ŞÜKRETMEK : Turkish Turkish
tanrı'ya minnet duygusunu sunmak
ŞÜKRETMEK : Turkish Turkish
ir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak
SÜKSE : Turkish Turkish
aşarı
SÜKSE : Turkish Turkish
gösteriş, ilgi çekecek durum
SÜKSE YAPMAK : Turkish Turkish
aşarı kazanmak
SÜKSE YAPMAK : Turkish Turkish
ilgi çekecek bir durum yaratmak
SÜKSÜN : Turkish Turkish
ense
SÜKÛN, SÜKÛNET, -Tİ : Turkish Turkish
durgunluk, dinginlik, hareketsizlik
SÜKÛN, SÜKÛNET, -Tİ : Turkish Turkish
erinç, huzur, rahat
SÜKÛN, SÜKÛNET, -Tİ : Turkish Turkish
dinme, yatışma
SÜKÛNET BULMAK : Turkish Turkish
sakinleşmek, rahatlamak
SÜKÛNETLİ : Turkish Turkish
durgun, sakin, hareketsiz
ŞÜKÜR, -KRÜ : Turkish Turkish
tanrı'ya duyulan minneti dile getirme
ŞÜKÜR, -KRÜ : Turkish Turkish
mutlu bir olay ya da durumdan, yapılan bir iyilikten duyulan hoşnutluğu bildirme
ŞÜKÜRLER OLSUN : Turkish Turkish
duyulan hoşnutluğu bildirmek için kullanılır
SUKUT ETMEK : Turkish Turkish
düşmek
SÜKÛT HAKKI : Turkish Turkish
susmalık, sus payı
SÜKÛT İKRARDAN GELİR : Turkish Turkish
susmak kabul etmek demektir
SUKUT, -TU : Turkish Turkish
düşme
SÜKÛT, -TU : Turkish Turkish
susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik
SÜKÛTİ : Turkish Turkish
sessiz, suskun (kimse)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani