Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
(BİRİNİN) SULBÜNDEN GELMEK : Turkish Turkish

ir kimsenin öz evladı olmak

(BİRİNİN) TEPESİNDE BİTMEK : Turkish Turkish

istenmediği halde birinin yanına gelip ayrılmak istememek, türlü isteklerle canını sıkmak, rahatsız etmek

(BİRİNİN) TEPESİNDE BİTMEK : Turkish Turkish

ansızın yanına gelmek

(BİRİNİN) TEPESİNE BİNMEK ( YA DA ÇIKMAK) : Turkish Turkish

genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak

(BİRİNİN) TEPESİNE DİKİLMEK : Turkish Turkish

yanında, başucunda durmak

(BİRİNİN) TERBİYESİNİ VERMEK : Turkish Turkish

sert sözlerle terbiyesizliğini kendisine anlatmak

(BİRİNİN) TIRNAKI OLAMAMAK : Turkish Turkish

irinden değerce çok aşağıda olmak

(BİRİNİN) TIRNAKLARINI SÖKMEK : Turkish Turkish

elindeki güçten yoksun bırakmak

(BİRİNİN) TÜRKÜSÜNÜ ÇAĞIRMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek ya da davranışta bulunmak

(BİRİNİN) ÜSTÜ BAŞI DÖKÜLMEK : Turkish Turkish

giyecekleri çok eski olmak

(BİRİNİN) ÜSTÜNDEN GEÇMEK : Turkish Turkish

ırzına geçmek

(BİRİNİN) ÜSTÜNE ATMAK : Turkish Turkish

(bir suçu) birine yüklemek

(BİRİNİN) ÜSTÜNE BAŞINA ETMEK : Turkish Turkish

ağır bir biçimde sövmek

(BİRİNİN) ÜSTÜNE BAŞINA ETMEK : Turkish Turkish

üyük aptesini tutamayarak giysilerini kirletmek

(BİRİNİN) ÜSTÜNE GÜL KOKLAMAMAK : Turkish Turkish

sevdiği birinden başkasını sevmemek

(BİRİNİN) ÜSTÜNE KALMAK : Turkish Turkish

güçlükler birinin omuzlarına yüklenmek

(BİRİNİN) ÜSTÜNE SEVMEK : Turkish Turkish

irini severken bir başkasını daha sevmek

(BİRİNİN) YAKASINA ASILMAK ( YA DA YAPIŞMAK) : Turkish Turkish

hesap sormak ya da bir şey istemek için tutup bırakmamak

(BİRİNİN) YAKASINA SARILMAK : Turkish Turkish

istediği şeyi almak ya da dövüşmek için birini bırakmamak, zorlamak

(BİRİNİN) YAKASINI BIRAKMAMAK : Turkish Turkish

ezdirecek kadar üstüne düşmek, rahat vermemek, ısrar etmek

(BİRİNİN) YALANCISI OLMAK : Turkish Turkish

aşkasının yalanını bilmeyerek söylemiş almak

(BİRİNİN) YATAKINA GİRMEK : Turkish Turkish

(kadın) biriyle evlilikdışı ilişkide bulunmak

(BİRİNİN) YOLUNA BAKMAK : Turkish Turkish

eklemek

(BİRİNİN) YOLUNU KESMEK : Turkish Turkish

engel olmak, engellemek

(BİRİNİN) YULARI BİRİNİN ELİNDE OLMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin davranışları birinin denetiminde, yönetiminde olmak