Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÜMDÜK : Turkish Turkish

açgözlü, başkasının yediğinden isteyen, pisboğaz

SÜMDÜKLENMEK : Turkish Turkish

pisboğazlık, arsızlık etmek

SÜMEK : Turkish Turkish

eğrilmek için temizlenmiş, taranmış yumak biçiminde yün

SUMEN : Turkish Turkish

üzerinde yazı yazmaya, arasında evrak saklamaya yarıyan deri kaplı altlık

SÜMER : Turkish Turkish

mezopotamya'da yaşamış bir ulus ve bu ulustan olan kimse

SÜMERCE : Turkish Turkish

sümer dili

SUMERCİMEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

sumercimeğigillerden, mercimeğe benzeyen yaprakları suların yüzünü kaplayan bir su bitkisi (lemna), ördekmercimeği

SUMERCİMEĞİGİLLER : Turkish Turkish

irçeneklilerden, örnek bitkisi sumercimeği olan, küçük bir bitki familyası

SUMERMERİ, -Nİ : Turkish Turkish

kaymaktaşı, °albatr

SÜMEROLOG : Turkish Turkish

sümer dili ve yapıtları ile uğraşan, araştırmalar yapan bilim adamı

SÜMEROLOJİ : Turkish Turkish

sümer dili ve yapıtlarını konu alan bilim dalı

SUMİĞFERİ : Turkish Turkish

itkilerin üzerinde ya da yerde yetişen su bitkisi

SÜMKÜRME : Turkish Turkish

sümkürmek eylemi

SÜMKÜRMEK : Turkish Turkish

soluğu burundan hızla vererek sümüğü dışarı atmak

SÜMKÜRTMEK : Turkish Turkish

sümkürmesini sağlamak

SÜMMETTEDARİK : Turkish Turkish

son anda düşünülerek (yapılan)

SUMSUK : Turkish Turkish

yumruk

SUMSUK : Turkish Turkish

yumrukla vurma

SÜMSÜK : Turkish Turkish

uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık

SÜMSÜK : Turkish Turkish

sümsükgillerden, sivri gagalı, kısa bacaklı deniz kuşu (sulabassana)

SÜMSÜKGİLLER : Turkish Turkish

leyleksiler takımının, kanatları, kuyrukları çok uzun deniz kuşları sınıfı

SUMSUKLAMAK : Turkish Turkish

yumrukla vurmak, yumruklamak

SÜMSÜKLEŞME : Turkish Turkish

sümsükleşmek eylemi

SÜMSÜKLEŞMEK : Turkish Turkish

uyuşuk duruma gelmek, miskinleşmek, pısırıklaşmak

SÜMSÜKLÜK : Turkish Turkish

sümsük olma durumu