Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÜPERMARKET : Turkish Turkish

türlü tüketim mallarının alıcılarca seçilip, satın alınabildiği büyük satış yeri

SÜPERNOVA : Turkish Turkish

evrimin ileri bir aşamasına ulaşmış, patlayarak geçici bir süre aşırı parlayan yıldız

SÜPERPRODÜKSİYON : Turkish Turkish

üstünyapım

SÜPERSONİK : Turkish Turkish

hızı sesten çok olan

SÜPERSTAR : Turkish Turkish

eğlence dünyasında becerisiyle yeteneğiyle en önde gelen yıldız

SÜPERVİZÖR : Turkish Turkish

gözetici, °sürveyan

SUPHANALLAH : Turkish Turkish

"tanrı'yı her türlü kusur, ayıp ve eksikliklerden, insanlığa özgü niteliklerden uzak tutarım" anlamında şaşkınlık bildirir

ŞÜPHE : Turkish Turkish

kuşku

ŞÜPHE BIRAKMAMAK : Turkish Turkish

kuşkuya neden olan bütün olasılıkları ortadan kaldırmak

ŞÜPHE ETMEK : Turkish Turkish

kuşkulanmak

ŞÜPHE KURDU : Turkish Turkish

insanı çok tedirgin eden kuşku

ŞÜPHE YOK : Turkish Turkish

aşka türlü olamaz

ŞÜPHECİ : Turkish Turkish

kuşkucu, °septik

ŞÜPHECİLİK : Turkish Turkish

kuşkuculuk, °septisizm

ŞÜPHELENDİRME : Turkish Turkish

şüphelendirmek eylemi

ŞÜPHELENDİRMEK : Turkish Turkish

kuşkulandırmak

ŞÜPHELENİŞ : Turkish Turkish

şüphelenmek eylemi ya da biçimi

ŞÜPHELENME : Turkish Turkish

şüphelenmek eylemi

ŞÜPHELENMEK : Turkish Turkish

kuşkulanmak

ŞÜPHELİ : Turkish Turkish

kuşkulu

ŞÜPHESİZ : Turkish Turkish

kuşkusuz

ŞÜPHEYE DÜŞMEK : Turkish Turkish

kuşkulanmak

ŞÜPHEYE DÜŞÜRMEK : Turkish Turkish

kuşkulandırmak

SUPİRESİ, -Nİ : Turkish Turkish

kabuklulardan, durgun sularda yaşayan bir hayvan, subiti (daphnia pulex)

SUPLEMAN : Turkish Turkish

ek olarak yayımlanan yapıt