Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÜPRÜNTÜ : Turkish Turkish

süpürge ile temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp

SÜPRÜNTÜ : Turkish Turkish

ayağı, aşağılık şey ya da kimse

SÜPRÜNTÜCÜ : Turkish Turkish

herhangi bir yerin süprüntüsünü temizleyen kimse

SÜPRÜNTÜCÜ : Turkish Turkish

her şeyin en kötüsünü alan ya da satan kimse

SÜPRÜNTÜLÜK : Turkish Turkish

süprüntü atılan yer, çöplük

SÜPÜRGE : Turkish Turkish

süpürmeye yarayan araç

SÜPÜRGE : Turkish Turkish

elektrik süpürgesi

SÜPÜRGEÇALISI, -NI : Turkish Turkish

süpürgeotu

SÜPÜRGECİ : Turkish Turkish

süpürge yapan ya da satan kimse

SÜPÜRGECİ : Turkish Turkish

sokak süpürücüsü

SÜPÜRGECİLİK : Turkish Turkish

süpürge alıp satma ya da sokak süpürme işi

SÜPÜRGEDARISI, -NI : Turkish Turkish

uğdaygillerden, sıcak bölgelerde yetişen ve çiçek saplarından süpürge yapılan, darıya benzeyen bir bitki (calluna vulgaris)

SÜPÜRGELİK : Turkish Turkish

süpürge yapmaya elverişli olan (çalı, bitki vb)

SÜPÜRGELİK : Turkish Turkish

yapıların içine, duvarların döşemeyle birleştiği yerde tabandan on, on beş santim yüksek, dışarıya çıkıntılı ağaç, mermer ya da mozaik kuşak

SÜPÜRGEOTU, -NU : Turkish Turkish

fundagillerden, çiçekleri küçük bir çana benzeyen, işlenmemiş topraklar üzerinde yetişen, kökünden ağızlık, dallarından kaba süpürge yapılan çalı görünüşünde bir bitki, funda (erica)

SÜPÜRME : Turkish Turkish

süpürmek eylemi

SÜPÜRMEK : Turkish Turkish

ir şeyin, bir yerin üstündeki çerçöp, toz, toprak gibi şeyleri süpürge,fırça ya da başka bir araçla toplamak, temizlemek

SÜPÜRMEK : Turkish Turkish

çıkarıp atmak, kovmak

SÜPÜRMEK : Turkish Turkish

tüketmek, bitirmek

SÜPÜRTMEK : Turkish Turkish

süpürmek eylemini yaptırmak

SÜPÜRÜCÜ : Turkish Turkish

kent yollarını temizleyen makine, mekanik süpürücü

SÜPÜRÜLMEK : Turkish Turkish

süpürmek eylemi yapılmak

SÜPÜRÜŞ : Turkish Turkish

süpürmek eylemi ya da biçimi

SUPYA : Turkish Turkish

mürekkepbalığı

SUR : Turkish Turkish

kale duvarı