Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SUR : Turkish Turkish

uğur, alınyazısı, °talih

SURA : Turkish Turkish

yumuşak, ince bir tür ipekli kumaş

SURA : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış olan

ŞURA : Turkish Turkish

(anlatana ya da söyleyene göre biraz uzakta olan bir yeri belirtmek için kullanılır) şu yer

ŞÛRA : Turkish Turkish

danışma kurulu

ŞURACIK : Turkish Turkish

yakın ve belirli bir yeri gösterir

ŞURADA BURADA : Turkish Turkish

irçok yerde, rasgele yerde

ŞURADAN BURADAN : Turkish Turkish

(yer için) birçok yerden, rasgele yerden

ŞURADAN BURADAN : Turkish Turkish

(konu için) her konudan

SÜRAHİ : Turkish Turkish

ıçecek koymaya yarar cam, plastik, metal vb.den kap

ŞURALI : Turkish Turkish

şu yerin halkından olan, şu yöreden olan

ŞURALI BURALI : Turkish Turkish

türlü yerlerden olan

ŞURASI, -NI : Turkish Turkish

şu yer

ŞURASI, -NI : Turkish Turkish

üzerinde durulan, konuşulan konuyu açıklayıcı, tamamlayıcı vb. bir tümcenin başına getirilir

SURAT ( YA DA SURATI) BİR KARIŞ : Turkish Turkish

öfkeli, kızgın ve somurtkan

SURAT ASMAK : Turkish Turkish

kaşlarını çatıp yüzüne küskün bir anlam vermek

SURAT DÜŞKÜNÜ : Turkish Turkish

çirkin yüzlü

SURAT ETMEK : Turkish Turkish

irine karşı küskün durmak

SURAT KALMAMAK : Turkish Turkish

utanmaz duruma gelmek

SÜRAT KATARI : Turkish Turkish

ekspres tren

SURAT MAHKEME DUVARI : Turkish Turkish

asık suratlı, kimseye gülmeyen, suskun duran

SURAT MAHKEME DUVARI : Turkish Turkish

utanmaz, sıkılmaz

SURAT, -TI : Turkish Turkish

yüz, °çehre

SURAT, -TI : Turkish Turkish

somurtkanlık, asık yüzlülük

SURAT, -TI : Turkish Turkish

soğuk davranma