Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÜRDÜRMEK : Turkish Turkish

sürmek eylemini yaptırmak

SÜRDÜRMEK : Turkish Turkish

(bir durumun, bir şeyin) sürmesini, olmasını sağlamak

SÜRDÜRÜLMEK : Turkish Turkish

sürdürmek eylemi yapılmak

SÜRDÜRÜM : Turkish Turkish

abonman

SÜRDÜRÜMCÜ : Turkish Turkish

abone

SÜRDÜRÜŞ : Turkish Turkish

sürdürmek eylemi ya da biçimi

SURE : Turkish Turkish

kuran'ın bölünmüş olduğu yüz on dört bölümden her biri

SÜRE : Turkish Turkish

ir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, °müddet: uzun bir iyileşme süresinden sonra askere gitmiş

SÜRE ÖLÇEN : Turkish Turkish

süreölçeri kullanarak bir yarışta zamanı saptamakla görevli kimse

SÜRE ÖLÇÜMÜ : Turkish Turkish

yarışlarda ve eğitimde harcanan süreyi ölçme

SÜREAŞIMI, -NI : Turkish Turkish

ir işin üzerinden belirli bir zaman geçerek, onun geçersiz kalması, °zamanaşımı, °müruruzaman

SÜREÇ : Turkish Turkish

aralarında birlik olan ya da belli bir düzen içinde yinelenen, ilerleyen, gelişen olay ya da eylemler dizisi, °vetire, °proses

SÜRECE : Turkish Turkish

süre içinde

SÜREDURAN : Turkish Turkish

süredurum durumunda olan

SÜREDURUM : Turkish Turkish

ir cismin içinde bulunduğu düzgün devinim ya da devinimsizlik durumunun sürüp gitmesi, °atalet

SÜREGELEN : Turkish Turkish

aşlangıcından beri aynı biçimde süren, °devam eden

SÜREGELMEK : Turkish Turkish

aşlangıcından beri aynı biçimde sürmek, olagelmek, °devam etmek

SÜREĞEN : Turkish Turkish

ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden, °müzmin, °kronik, "eveğen" karşıtı

SÜREĞEN : Turkish Turkish

uzun süreli olan (hastalık), °müzmin, °kronik, akut karşılığı

SÜREĞENLEŞME : Turkish Turkish

süreğenleşmek eylemi, °müzminleşme, °kronikleşme

SÜREĞENLEŞMEK : Turkish Turkish

süreğen bir durum almak, °müzminleşmek, °kronikleşmek

SÜREĞENLİK : Turkish Turkish

süreğen olma durumu, müzminlik

SÜREK : Turkish Turkish

süren, devam eden zaman

SÜREK : Turkish Turkish

satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü

SÜREK : Turkish Turkish

hızlı süren, hızlı giden