Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

dokundurmak, değdirmek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

oturduğu, bulunduğu yer ya da ülkeden ceza olarak başka bir yer ya da ülkeye göndermek, °nefyetmek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

ir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak ya da dökmek,serpmek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

ir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

herhangi bir durum içinde bulunmak

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

pulluk ya da sabanla toprağı işlemek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

olmaya devam etmek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

zaman geçmek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

zaman almak

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek

SÜRMEK, -ER : Turkish Turkish

(özne olarak iç ya da karın sözcüklerini aldığında) olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak

SÜRMELEME : Turkish Turkish

sürmelemek eylemi

SÜRMELEMEK : Turkish Turkish

sürme (i)2yi sürüp kapamak

SÜRMELEMEK : Turkish Turkish

(göze) sürme çekmek

SÜRMELENME : Turkish Turkish

sürmelenmek eylemi

SÜRMELENMEK : Turkish Turkish

sürmelemek1,2 eylemi yapılmak

SÜRMELİ : Turkish Turkish

sürme ile boyanmış olan

SÜRMELİ : Turkish Turkish

sürgü ile kapatılmış olan, sürmelenmiş olan

SÜRMELİK : Turkish Turkish

ağaç ya da kemikten yapılan, içine göz sürmesi konulan küçük kap, °sürmedan

SÜRMEMANTARIGİLLER : Turkish Turkish

sürmemantarlarından bir familya

SÜRMEMANTARLARI, -NI : Turkish Turkish

itkilerin, özellikle tahılların dokularında yaşayan, sürme ya da rastık denilen hastalığı yapan, bazitli asalak mantarlar takımı

SÜRMENAJ : Turkish Turkish

sürekli ve aşırı çalışmadan doğan yorgunluk; bitkinlik

SÜRNATÜRALİZM : Turkish Turkish

doğaüstücülük

SÜRPRİZ : Turkish Turkish

eklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren ya da üzen olay, beklenmedik olay, şaşırtı