Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SÜRPRİZ YAPMAK : Turkish Turkish

irini, beklenmedik, şaşırtan, sevindiren ya da üzen bir olayla karşılaştırmak

SÜRRE : Turkish Turkish

osmanlı padişahlarının her yıl mekke ve medine'ye gönderdikleri para ve armağanlara verilen ad

SÜRREALİST : Turkish Turkish

gerçeküstücü

SÜRREALİTE : Turkish Turkish

gerçeküstü

SÜRREALİZM : Turkish Turkish

gerçeküstücülük

SÜRŞARJ : Turkish Turkish

ir sözcüğün yerine geçmek için, üzerine başka bir sözcük basma işi

SÜRT ALLAH SÜRT! : Turkish Turkish

amaçsız dolaşıp vaktini yitirmeyi anlatır

SÜRTME : Turkish Turkish

sürtmek eylemi

SÜRTME AĞI : Turkish Turkish

açık denizlerde iki gemiyle sürüklenerek kullanılan, iki kollu ve geniş torbalı balık ağı

SÜRTMEK, -ER : Turkish Turkish

ir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek

SÜRTMEK, -ER : Turkish Turkish

dokundurmak

SÜRTMEK, -ER : Turkish Turkish

aşıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak

SÜRTÜK : Turkish Turkish

vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan (kadın)

SÜRTÜK : Turkish Turkish

orospu

SÜRTÜKLÜK : Turkish Turkish

sürtük olma durumu

SÜRTÜLME : Turkish Turkish

sürtülmek eylemi

SÜRTÜLMEK : Turkish Turkish

sürtmek eylemi yapılmak

SÜRTÜNME : Turkish Turkish

sürtünmek eylemi

SÜRTÜNME : Turkish Turkish

yüzeyleri birbirinin üstüne gelerek biri ya da her ikisi ötekine göre ters doğrultuda kayan iki cismin durumu, °delk

SÜRTÜNMEK : Turkish Turkish

geçerken değmek, sürünmek

SÜRTÜNMEK : Turkish Turkish

kavga etmek için neden aramak

SÜRTÜNÜP DURMAK : Turkish Turkish

çıkarı, kazancı için yaltaklanıp durmak

SÜRTÜNÜŞ : Turkish Turkish

sürtünmek eylemi ya da biçimi

SÜRTÜP DURMAK : Turkish Turkish

yersiz, nedensiz olarak durmadan dolaşmak

SÜRTÜŞ : Turkish Turkish

sürtmek eylemi ya da biçimi