Turkish Turkish
SÜRÜKLENİŞ : Turkish Turkish
sürüklenmek eylemi ya da biçimi
SÜRÜKLENME : Turkish Turkish
sürüklenmek eylemi
SÜRÜKLENMEK : Turkish Turkish
sürüklemek eylemi yapılmak ya da sürüklemek eylemine konu olmak
SÜRÜKLENMEK : Turkish Turkish
kendi kendini sürüklemek
SÜRÜKLENMEK : Turkish Turkish
ir iş, sonuçlanıncaya değin boş yere gecikmelere uğramak
SÜRÜKLENMEK : Turkish Turkish
(tekne) akıntı ve rüzgârın etkisiyle gelişigüzel dolaşmak
SÜRÜKLETME : Turkish Turkish
sürükletmek eylemi
SÜRÜKLETMEK : Turkish Turkish
sürüklemek eylemini yaptırmak
SÜRÜKLEYİCİ : Turkish Turkish
sürükleme niteliği ya da gücü olan
SÜRÜKLEYİCİ : Turkish Turkish
ılgiyi sürdüren
SÜRÜKLEYİŞ : Turkish Turkish
sürüklemek eylemi ya da biçimi
SÜRÜLME : Turkish Turkish
sürülmek eylemi
SÜRÜLME : Turkish Turkish
piyasaya çıkarılma
SÜRÜLMEK : Turkish Turkish
sürmek eylemine konu olmak ya da sürmek eylemi yapılmak
SÜRÜLÜŞ : Turkish Turkish
sürülmek eylemi ya da biçimi
SÜRÜM : Turkish Turkish
ir ticaret malının satılır olması, °revaç
SÜRÜM : Turkish Turkish
ir paranın geçer olması, °tedavül
SÜRÜM SÜRÜM : Turkish Turkish
sürünmek eylemini pekitmek için kullanılır
SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜNMEK : Turkish Turkish
yoksul ve perişan yaşamak
SÜRÜMDEN KAZANMAK : Turkish Turkish
düşük fiyatla çok satarak kâr etmek
SÜRÜME : Turkish Turkish
sürümek eylemi
SÜRÜMEK : Turkish Turkish
ir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
SÜRÜMEK : Turkish Turkish
(hafif şeyler için) sürüklemek
SÜRÜMEK : Turkish Turkish
herhangi bir nedenle güçlükle yürümek
SÜRÜMEK : Turkish Turkish
ir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani