Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SUSAK BURUNLU : Turkish Turkish

iri, çirkin burunlu (kimse)

SUSAKLIK : Turkish Turkish

susamış olma durumu

SUSAKLIK : Turkish Turkish

salaklık, aptallık

SUSALLAR : Turkish Turkish

suda yaşayan bitki ya da hayvan familyası

SUSAM : Turkish Turkish

susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki (sesamum indicum)

SUSAM : Turkish Turkish

u bitkinin küçük, sarımtırak tohumu

SUSAM : Turkish Turkish

süsen

SUSAMA : Turkish Turkish

susamak eylemi

SUSAMAK : Turkish Turkish

su içme gereksinimi duymak

SUSAMAK : Turkish Turkish

çok istemek, zorlu bir gereksinme duymak, özlemek

SUSAMGİLLER : Turkish Turkish

ıkiçeneklilerden, en önemli ve örnek bitkisi susam olan, küçük bir bitki familyası

SUSAMHELVASI, -NI : Turkish Turkish

kaynatılmış ağdalı şekerden yapılan ve susama bulanan bir tür tatlı

SUSAMLI : Turkish Turkish

üzerinde susam bulunan

SUSAMURU, -NU : Turkish Turkish

sansargillerden, tüyleri koyu kahverengi, iyi yüzen, kürkü beğenilen, küçük bir tür hayvan, °lutr (lutra)

SUSAMYAĞI, -NI : Turkish Turkish

susam tanelerinden çıkarılan yağ

SUSATMA : Turkish Turkish

susatmak eylemi

SUSATMAK : Turkish Turkish

susamasına yol açmak, susuz bırakmak

SUSATMAK : Turkish Turkish

zorluk, güçlük çıkarmak

SUSAYIŞ : Turkish Turkish

susamak eylemi ya da biçimi

SÜSEN : Turkish Turkish

süsengillerden, çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi, susam (iris)

SÜSENGİLLER : Turkish Turkish

irçeneklilerden, süsen, safran gibi bitkileri içine alan familya

SUŞERİDİ, -Nİ : Turkish Turkish

sukamışıgillerden, şeridi andıran, bir metreye kadar uzayabilen, yaprakları açık yeşil renkte, sucul bir bitki (sparmanaum)

SUSEVMEZ : Turkish Turkish

suya karşı ilgi göstermeyen, sudan uzaklaşan (moleküller)

SÜSGEN : Turkish Turkish

süsmeye, boynuzlamaya alıştırılmış hayvan

SUSIĞIRI, -NI : Turkish Turkish

manda