Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
SUYA DÜŞMEK : Turkish Turkish

(genellikle bir iş ya da tasarı için) gerçekleşememek

SUYA GÖSTERMEK : Turkish Turkish

üstünkörü yıkamak

SUYA GÖTÜRÜP SUSUZ GETİRMEK : Turkish Turkish

irinden daha kurnaz ve akıllı olmak

SUYA SABUNA DOKUNMAMAK : Turkish Turkish

sakıncalı konularla ilgilenmemek; davranışlarını kimseyi incitmeyecek biçimde ayarlamak

SUYA SALMAK : Turkish Turkish

oşuna harcamak

SUYAYÖNELİM : Turkish Turkish

itkilerde yer altındaki su oranının değişik yönlerde farklı olmasından dolayı özellikle köklerin suyun bol olduğu yöne doğru büyümesi

SÜYEK : Turkish Turkish

kırık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva ya da tenekeden yapılmış, üzeri bezle kaplanmış levha, °cebire, °koaptör

SÜYEKLEMEK : Turkish Turkish

süyeklerle bağlamak

SUYELVESİ, -Nİ : Turkish Turkish

sutavuğugillerden, sırtı yeşil kahverengi, karnı kara beyaz çizgili bir kuş (rallus aquaticus)

SUYILANI : Turkish Turkish

suyılanıgillerden, uzunluğu 50 santimetre olan, su kenarlarında ve bağlarda yaşayan bir sürüngen (natrix natrix)

SUYILANIGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı suyılanı olan sürüngenler sınıfının bir familyası

SUYILANLARI : Turkish Turkish

sürüngenler sınıfının kimi ağılı ve ağısız yılanları kapsayan geniş bir bölümü

SUYOLCU : Turkish Turkish

ıstanbul'un suyollarının ve bunlara ilişkin kuruluşların bakım, onarım ve işletmesiyle uğraşan kimse

SUYOLU, -NU : Turkish Turkish

künk ya da demir boru ile yapılmış oluk, ark

SUYOLU, -NU : Turkish Turkish

kimi kâğıtların dokusunda bulunan ve ancak ışığa tutulunca görülen çizgi, resim ya da yazı, °filigran

SUYOLU, -NU : Turkish Turkish

sutaşı

SUYOLU, -NU : Turkish Turkish

kâğıt üzerine konulan noktaların aralarını çizgilerle birleştirerek oynanan bir çocuk oyunu

SUYONCASI : Turkish Turkish

genellikle göl kıyılarında yetişen otsu bir bitki

SUYOSUNLARI, -NI : Turkish Turkish

denizlerde, tatlı ve durgun sularda, daha çok su yüzeyinde yaşayan, yaprak ya da tel biçiminde tallıbitkiler altşubesi, °üşniye, °algler

SUYOSUNU, -NU : Turkish Turkish

suyosunlarından, klorofilli bitki, °alg

SUYU BAŞINDAN KESMEK : Turkish Turkish

işin aslı üzerinde kesin bir şey söyleyip, bir sorunu temelinden çözmek ayrıntılarını konuşmaya gerek duymamak

ŞÜYU BULMAK : Turkish Turkish

herkes tarafından duyulmak, yayılmak

SUYU ÇEKİLMİŞ DEĞİRMENE DÖNMEK : Turkish Turkish

işleyemez, yararsız duruma gelmek

SUYU ÇEKİLMİŞ DEĞİRMENE DÖNMEK : Turkish Turkish

sessiz, hareketsiz bir durum almak

SUYU GÖRMEDEN PAÇALARI SIVAMAK : Turkish Turkish

henüz hiçbir belirti yokken ya da gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak, hayaller kurmak