Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAAFFÜN ETMEK : Turkish Turkish

kokuşmak, pis kokmak

TAAHHÜT : Turkish Turkish

ir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme

TAAHHÜT ETMEK : Turkish Turkish

üstenmek

TAAHHÜTLÜ : Turkish Turkish

taahhüt edilmiş, üstenilmiş olan

TAAHHÜTLÜ MEKTUP : Turkish Turkish

kayba uğramadan yerine ulaştırılması posta idaresince üstenilmiş olan mektup

TAAHHÜTNAME : Turkish Turkish

ir şeyi yapmayı üstüne aldığını bildiren yazılı kâğıt

TAALLUK ETMEK : Turkish Turkish

ilgili bulunmak, ilgili olmak, ilgilendirmek

TAALLUK, -KU : Turkish Turkish

ılgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti

TAALLUKAT, -TI : Turkish Turkish

hısım ve yakınlar

TAAM : Turkish Turkish

yemek, yiyecek

TAAM ETMEK : Turkish Turkish

yemek yemek

TAAMMÜDEN : Turkish Turkish

önceden tasarlayarak, bile bile, bilerek, kasten

TAAMMÜDEN : Turkish Turkish

taammüt

TAAMMÜM : Turkish Turkish

yayılma, genelleşme

TAAMMÜM ETMEK : Turkish Turkish

yayılmak, genelleşmek

TAAMMÜT : Turkish Turkish

ir işi ya da suçu bile bile, tasarlayarak yapma

TAAMMÜT : Turkish Turkish

ışlenecek bir suçun daha önceden tasarlanması

TAANNÜT : Turkish Turkish

direnme, ayak direme, direnim

TAANNÜT ETMEK : Turkish Turkish

direnmek, ayak diremek

TAARRUZ : Turkish Turkish

saldırı

TAARRUZ ETMEK : Turkish Turkish

saldırmak

TAAŞŞUK : Turkish Turkish

aşık olma

TAASSUP : Turkish Turkish

ağnazlık

TAAYYÜN : Turkish Turkish

elli olma, ortaya çıkma, belirme

TAAYYÜN ETMEK : Turkish Turkish

elirmek