Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAAYYÜŞ : Turkish Turkish

yaşama, geçinme

TABA : Turkish Turkish

kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi

TABA : Turkish Turkish

u renkte olan

TABAAT, -TI : Turkish Turkish

asımcılık

TABABET, -Tİ : Turkish Turkish

hekimlik

TABABET, -Tİ : Turkish Turkish

tıp bilgisi, tıp

TABAK : Turkish Turkish

yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap

TABAK : Turkish Turkish

herhangi bir tabağın alacağı miktarda olan

TABAK : Turkish Turkish

sepici

TABAK : Turkish Turkish

şap hastalığı

TABAK GİBİ : Turkish Turkish

dümdüz ve açık (yer)

TABAK SEVDİĞİ DERİYİ TAŞTAN TAŞA ÇALAR : Turkish Turkish

irinin yakınına gösterdiği sert davranış onun iyiliği içindir

TABAKA : Turkish Turkish

katman, kat

TABAKA : Turkish Turkish

ir toplum içinde orun, ün, para, meslek vb. bakımdan ayrılantopluluklardan her biri, katman

TABAKA : Turkish Turkish

cepte taşınan tütün ya da sigara kutusu

TABAKALI : Turkish Turkish

katmanlı

TABAKÇI : Turkish Turkish

tabak alıp satan kimse

TABAKHANE : Turkish Turkish

sepi yeri

TABAKLAMA : Turkish Turkish

sepileme

TABAKLAMAK : Turkish Turkish

sepilemek

TABAKLANMA : Turkish Turkish

tabaklanmak eylemi

TABAKLANMAK : Turkish Turkish

sepilenmek

TABAKLIK : Turkish Turkish

tabak koymaya yarayan ve üst üste birkaç kattan oluşan raf

TABAKLIK : Turkish Turkish

sepi, sepicilik

TABAN : Turkish Turkish

ayağın alt yüzü