Turkish Turkish
Turkish Turkish
TABİ, -İ : Turkish Turkish
ağımlı
TABİ, -İ : Turkish Turkish
ağlı
TABİ, -İ : Turkish Turkish
asıcı
TABİ, -İ : Turkish Turkish
yayıncı, °naşir, °editör
TABİAT, -TI : Turkish Turkish
doğa
TABİAT, -TI : Turkish Turkish
doğal özellik
TABİAT, -TI : Turkish Turkish
ir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin tümü, °huy
TABİAT, -TI : Turkish Turkish
güzeli ayırma yetisi, beğeni
TABİAT, -TI : Turkish Turkish
ınsanın büyük aptes bozma kolaylığı ya da zorluğu
TABİATIYLA : Turkish Turkish
doğal bir biçimde, doğal olarak
TABİATIYLA : Turkish Turkish
kendiliğinden
TABİATLI : Turkish Turkish
herhangi bir yaradılışta, huyda olan
TABİATSIZ : Turkish Turkish
çirkin ve kaba şeylerden tedirgin olmayan, beğenisiz (kimse)
TABİATSIZ : Turkish Turkish
huysuz, geçimsiz
TABİATSIZLIK : Turkish Turkish
tabiatsız olma durumu
TABİATÜSTÜ, -NÜ : Turkish Turkish
doğaüstü
TABİİ : Turkish Turkish
doğal
TABİİ : Turkish Turkish
olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan
TABİİ : Turkish Turkish
sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
TABİİ : Turkish Turkish
yapmacık olmayan
TABİİ : Turkish Turkish
katıksız, saf
TABİİ : Turkish Turkish
elbette, doğal olarak, işin gereği olarak
TABİİ AFETLER : Turkish Turkish
önlenmesi insan elinde olmayan, doğal güçlerin yarattığı sel, deprem, dolu gibi felaketler
TABİİLEŞME : Turkish Turkish
tabiileşmek eylemi
TABİİLEŞMEK : Turkish Turkish
doğal duruma gelmek, doğallığını kazanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani