Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TACİZLİK ETMEK : Turkish Turkish

tedirgin etmek, can sıkmak

TACİZLİK GETİRMEK : Turkish Turkish

tedirgin olmak

TACİZLİK GETİRMEK : Turkish Turkish

usanç getirmek

TACİZLİK VERMEK : Turkish Turkish

tedirgin etmek

TACİZLİK VERMEK : Turkish Turkish

usandırmak

TAÇKAPI : Turkish Turkish

anıtsal yapıların büyük, görkemli giriş kapısı

TAÇLANMA : Turkish Turkish

taçlanmak eylemi

TAÇLANMAK : Turkish Turkish

taç giymek

TAÇLI : Turkish Turkish

tacı olan

TAÇLI : Turkish Turkish

tacı6 olan

TAÇSIZ : Turkish Turkish

tacı olmayan

TAÇSIZ : Turkish Turkish

tacı6 olmayan

TAÇSIZ KRAL : Turkish Turkish

herhangi bir konuda büyük ün yapmış olan kimse

TAÇSIZLAR : Turkish Turkish

çiçeklerinde taç6 bulunmayan bitki familyaları ve bitkiler

TAÇYAPRAĞI, -NI : Turkish Turkish

tacı oluşturan yaprakçıklardan her biri

TAÇYAPRAKLI : Turkish Turkish

taçyaprakları herhangi bir durumda olan

TADAT : Turkish Turkish

sayım, sayma

TADAT ETMEK : Turkish Turkish

saymak

TADİL, TADİLAT, -TI : Turkish Turkish

değişiklik

TADİLAT TEKLİFİ : Turkish Turkish

değiştirge

TADIM : Turkish Turkish

tadına bakmak için bir şeyden ağıza alınan miktar

TADIM : Turkish Turkish

tat alma yetisi

TADIMLIK : Turkish Turkish

ir şeyin tadına bakmaya yeter (miktar)

TADIMLIK : Turkish Turkish

çok az

TAFLAN : Turkish Turkish

gülgillerden, kalın yaprakları sürekli yeşil, çiçekleri salkım durumunda ve beyaz olan, süs bitkisi olarak bahçelerde yetiştirilen küçük bir ağaç, karayemiş (prunus laurocerasus)