Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAFRA : Turkish Turkish

kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma

TAFRA SATMAK : Turkish Turkish

öbürlenmek, büyüklenmek, büyüklük taslamak

TAFRACI : Turkish Turkish

öbürlenen, yüksekten atan

TAFSİL : Turkish Turkish

ir şeyi ayrıntılarıyla anlatma, açıklama

TAFSİLAT VERMEK : Turkish Turkish

ir kimse, bir şey ya da durumun özelliklerini, inceliklerini, ayrıntılarıyla anlatmak, uzun uzadıya anlatmak

TAFSİLAT, -TI : Turkish Turkish

ayrıntılar

TAFSİLATIYLA : Turkish Turkish

ayrıntılı olarak, bütün ayrıntılarıyla birlikte

TAFSİLATLI : Turkish Turkish

ayrıntılı

TAFTA : Turkish Turkish

ir tür sert, ipekli kumaş

TAFTA : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış

TAFZİH : Turkish Turkish

irinin kötü yanlarını ortaya çıkarma, °rezil etme

TAGADDİ : Turkish Turkish

eslenme

TAGALLÜP : Turkish Turkish

zorbalık

TAGAYYÜR : Turkish Turkish

değişme, başkalaşma

TAGAYYÜR ETMEK : Turkish Turkish

değişmek

TAĞŞİŞ : Turkish Turkish

(bir şeyin içine başka bir madde) karıştırma, katıştırma

TAĞŞİŞ ETMEK : Turkish Turkish

karıştırmak

TAĞYİR : Turkish Turkish

değiştirme, başkalaştırma

TAĞYİR : Turkish Turkish

ozma

TAĞYİR ETMEK : Turkish Turkish

değiştirmek, başkalaştırmak, denşirmek

TAĞYİR ETMEK : Turkish Turkish

ozmak

TAHACCÜR : Turkish Turkish

taşlaşma, taş kesilme

TAHACCÜR ETMEK : Turkish Turkish

taşlaşmak

TAHAFFUZ : Turkish Turkish

arınma, korunma

TAHAFFUZHANE : Turkish Turkish

sefer sırasında, yolcu ve gemi adamları arasında bulaşıcı hastalık görülen gemilerin karantina sürelerini geçirmeleri, gerekli sağlık önlemlerinin alınması ve hastaların sağaltılmaları için büyük limanlara yakın kıyılara kurulmuş sağlık kuruluşu