Turkish Turkish
Turkish Turkish
TAHARRÜŞ ETMEK : Turkish Turkish
irkilmek
TAHASSUN : Turkish Turkish
korunmak için bir yere çekilme, sığınma
TAHASSÜR : Turkish Turkish
kavuşmak istenen şey ya da kimse için üzülme, özlem
TAHASSÜS : Turkish Turkish
duygulanma, duygulanım
TAHAŞŞÜT : Turkish Turkish
yığılma, birikme, yığınak
TAHATTUR : Turkish Turkish
anımsama, hatırlama
TAHATTUR ETMEK : Turkish Turkish
anımsamak, hatırlamak
TAHAVVÜL : Turkish Turkish
ir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm
TAHAVVÜL ETMEK : Turkish Turkish
değişmek, dönüşmek
TAHAYYÜL : Turkish Turkish
hayalde canlandırma, imgeleme
TAHAYYÜL ETMEK : Turkish Turkish
imgelemek
TAHDİDAT, -TI : Turkish Turkish
sınırlamalar, kısıntılar
TAHDİT : Turkish Turkish
sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma
TAHDİT ETMEK : Turkish Turkish
sınırlamak
TAHFİF : Turkish Turkish
hafifletme, yeğniltme
TAHFİF ETMEK : Turkish Turkish
hafifletmek, yeğniltmek
TAHIL : Turkish Turkish
uğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç gibi ürünlerin genel adı, °hububat
TAHİN : Turkish Turkish
öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu
TAHİNHELVASI : Turkish Turkish
tahinin şekerle ya da pekmezle karıştırılmasıyla yapılan bir tür helva
TAHİNİ : Turkish Turkish
tahinrenginde olan
TAHİNRENGİ : Turkish Turkish
kirli, koyu sarı renk
TAHİNRENGİ : Turkish Turkish
u renkte olan
TAHKİK ETMEK : Turkish Turkish
soruşturmak
TAHKİK, -KI : Turkish Turkish
soruşturma
TAHKİKAT, -TI : Turkish Turkish
soruşturmalar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani