Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAKDİM ETMEK : Turkish Turkish

sunmak

TAKDİM ETMEK : Turkish Turkish

tanıtmak, tanıştırmak

TAKDİM ETMEK : Turkish Turkish

önceye almak, öne almak, öncelemek

TAKDİM TEHİR : Turkish Turkish

(bir sözün iki öğesi arasında) yer değişimi

TAKDİMCİ : Turkish Turkish

tanıtmacı

TAKDİMCİ : Turkish Turkish

sunucu

TAKDİMCİLİK : Turkish Turkish

tanıtmacılık

TAKDİMCİLİK : Turkish Turkish

sunuculuk

TAKDİR : Turkish Turkish

eğenme, beğenip belirtme, değer verme

TAKDİR : Turkish Turkish

(bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini) anlama

TAKDİR : Turkish Turkish

değer biçme

TAKDİR : Turkish Turkish

tanrı'nın uygun görmesi, tanrı'nın isteği, kader

TAKDİR : Turkish Turkish

(bu, şu, o gibi gösterme sıfatlarıyla birlikte kalma durumunda kullanıldığında) o durumda, böyle olunca anlamlarında durum ya da koşul anlatır

TAKDİR ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

eğenmek

TAKDİR ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

önemini, gerekliliğini, değerini anlamak

TAKDİR ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

değer biçmek, değerlendirmek

TAKDİR HAKKI ( YA DA YETKİSİ) : Turkish Turkish

yasanın belirlediği durumlarda (gereğine, haklı nedenlere göre) yargıca tanınan değerlendirme özgürlüğü

TAKDİR OLUNMAK : Turkish Turkish

eğenilmek

TAKDİR OLUNMAK : Turkish Turkish

değeri, önemi, gereği anlaşılmak

TAKDİR OLUNMAK : Turkish Turkish

değeri biçilmek

TAKDİRİ İLAHİ : Turkish Turkish

yazgı, kader

TAKDİRKÂR : Turkish Turkish

takdir eden, beğenen

TAKDİRNAME : Turkish Turkish

yapılan bir işin beğenildiğini belirtmek amacıyla verilen yazılı belge

TAKDİS : Turkish Turkish

kutsal sayma, kutsama

TAKDİS ETMEK : Turkish Turkish

kutsamak