Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAKEOMETRE : Turkish Turkish

düzlenmiş arazinin yüzölçümünü bulup planını yapmaya yarayan aygıt

TAKEOMETRİ : Turkish Turkish

düzlenmiş arazinin yüzölçümünü bulup planını yapma tekniği

TAKI : Turkish Turkish

çoğunlukla evlenen ya da nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük gibi şeylerin tümü

TAKI : Turkish Turkish

kadınların ziynet eşyası

TAKI : Turkish Turkish

adın başka bir sözcük ile ilgi kurmak üzere aldığı ek; türkçe'de
i,
e,
de,
den,
in ekleri takıdır

TAKİBAT, -TI : Turkish Turkish

kovuşturma

TAKİBEN : Turkish Turkish

ardından, izleyerek

TAKILGAN : Turkish Turkish

ınsanı, şaka yollu üzecek ya da uğraştıracak davranışlarda bulunmayı huy edinmiş olan, °muzip

TAKILGANLIK : Turkish Turkish

takılgan olma durumu, °muziplik

TAKILI : Turkish Turkish

takılmış, tutturulmuş, asılmış

TAKILIP KALMAK 1) : Turkish Turkish

oyalanmak

TAKILIP KALMAK 1) : Turkish Turkish

akışlarını ayırmamak

TAKILIŞ : Turkish Turkish

takılmak eylemi ya da biçimi

TAKILMA : Turkish Turkish

takılmak eylemi

TAKILMAK : Turkish Turkish

takmak eylemi yapılmak

TAKILMAK : Turkish Turkish

ir yere ilişip ya da dokunup kalmak

TAKILMAK : Turkish Turkish

kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak

TAKILMAK : Turkish Turkish

olumsuz ya da aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak

TAKILMAK : Turkish Turkish

oyalanmak, eğleşmek

TAKILMAK : Turkish Turkish

(birine, bir topluluğa, bir yere) sık sık uğramak

TAKİM : Turkish Turkish

verimsiz duruma getirme, kısırlaştırma

TAKİM : Turkish Turkish

mikrobundan arıtma

TAKIM : Turkish Turkish

ir işte ya da bir yerde kullanılan eşya ve aygıtların tümü

TAKIM : Turkish Turkish

meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk

TAKIM : Turkish Turkish

görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, °ekip, °trup