Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAKIM : Turkish Turkish

irbirini tamamlayan şeylerin tümü

TAKIM : Turkish Turkish

sigara ağızlığı

TAKIM : Turkish Turkish

ölüğü oluşturan birliklerden her biri

TAKIM : Turkish Turkish

ir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi bellibaşlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu

TAKIM : Turkish Turkish

canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik

TAKIM : Turkish Turkish

ir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri

TAKIM : Turkish Turkish

irlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu

TAKIM : Turkish Turkish

(aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda) topluluk

TAKIM : Turkish Turkish

enzer, gibi

TAKIM TAKIM : Turkish Turkish

küçük topluluklar durumunda

TAKIM TAKLAVAT : Turkish Turkish

hepsi, hep birlikte

TAKIM TUTMAK : Turkish Turkish

spor takımlarından birini desteklemek

TAKIMADA : Turkish Turkish

irbirine yakın büyüklü küçüklü birkaç adanın tümü

TAKIMERKİ, -Nİ : Turkish Turkish

oligarşi

TAKİMETRE : Turkish Turkish

( takhys hızlı, metron ölçü) (...'.) devim durumundaki bir cismin hızını ölçmeye yarayan aygıt

TAKIMYILDIZ : Turkish Turkish

irbirine göre durumları her zaman aynı kalan komşu yıldızlar topluluğu

TAKINAK : Turkish Turkish

ilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce

TAKINAKLI : Turkish Turkish

takınakları olan (kimse)

TAKINAKLI DAVRANIŞ : Turkish Turkish

ilince takılan ve bütün kurtulma uğraşılarına karşı direnen bir düşüncenin yarattığı davranış

TAKINMA : Turkish Turkish

takınmak eylemi

TAKINMAK : Turkish Turkish

kendine takmak

TAKINMAK : Turkish Turkish

ir nitelik ya da durum almak

TAKINTI : Turkish Turkish

ir kimseyle kurulan ilişki

TAKINTI : Turkish Turkish

ir durum ya da sorunla ilişkisi olan başka durum ya da sorun

TAKINTI : Turkish Turkish

küçük, önemsiz borç