Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAKOMETRE : Turkish Turkish

çevrimölçer

TAKOZ : Turkish Turkish

ir eşyanın altına kıpırdamadan dik durması için yerleştirilen ağaç kama,kıskı

TAKOZ : Turkish Turkish

çivi çakmak için duvarın içine yerleştirilen ağaç parçası

TAKOZ : Turkish Turkish

kızaktaki geminin üstünde oturduğu ağaçlardan her biri

TAKOZLAMA : Turkish Turkish

takozlamak eylemi

TAKOZLAMAK : Turkish Turkish

takoz koymak

TAKRAK : Turkish Turkish

küçükbaş hayvanların boynuna takılan küçük çan

TAKRİBEN : Turkish Turkish

aşağı yukarı yaklaşık olarak

TAKRİBİ : Turkish Turkish

yaklaşık

TAKRİP : Turkish Turkish

yaklaştırma

TAKRİR : Turkish Turkish

yerleştirme, yerleştirilme

TAKRİR : Turkish Turkish

anlatma, anlatış, ders verme

TAKRİR : Turkish Turkish

önerge

TAKRİR : Turkish Turkish

tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını ya da ipotek ettiğini söyleme

TAKRİR ETMEK : Turkish Turkish

ders anlatmak

TAKRİR VERMEK : Turkish Turkish

satışlarda sattığını söylemek

TAKRİR VERMEK : Turkish Turkish

önerge vermek

TAKRİZ : Turkish Turkish

eğence

TAKSA : Turkish Turkish

pulu yapıştırılmadan gönderilen mektup için, alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti

TAKSA PULU : Turkish Turkish

taksalı mektuplara yapıştırılan pul

TAKSALI : Turkish Turkish

pulu yapıştırılmadığı ya da eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)

TAKSİ : Turkish Turkish

elli bir ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi olan otomobil

TAKSİ : Turkish Turkish

göçüm

TAKSİCİ : Turkish Turkish

taksi şoförü

TAKSİM : Turkish Turkish

parçalara bölme, bölüştürme