Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TANELEME : Turkish Turkish

tanelemek eylemi

TANELEMEK : Turkish Turkish

tanelerini ayırmak

TANELENME : Turkish Turkish

tanelenmek eylemi

TANELENMEK : Turkish Turkish

tanelere ayrılmak; taneler oluşmak

TANELİ : Turkish Turkish

tanelerden oluşmuş

TANELİ : Turkish Turkish

herhangi bir biçimde tanesi alan

TANELİLİK : Turkish Turkish

taneli bir cismin durumu

TANEN : Turkish Turkish

irçok bitkisel maddede bulunan, sepicilikte, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

TANENLEME : Turkish Turkish

şarapçılıkta şaraba tanen karıştırma

TANENLİ : Turkish Turkish

tanen çıkartılan (bitki)

TANENÖLÇÜM : Turkish Turkish

ir karışımın tanelerinin boyutlarının ölçümü

TANGIR TANGIR : Turkish Turkish

oş nesnelere vurulduğunda çıkan kaba ve çınlayıcı sesleri anlatır

TANGIR TUNGUR : Turkish Turkish

genellikle boş nesnelerin yuvarlanırken çıkardığı kaba ve çınlayıcı sesi anlatır

TANGIRDAMA : Turkish Turkish

tangırdamak eylemi

TANGIRDAMAK : Turkish Turkish

(madensel şeyler için) kuru ve gürültülü ses çıkarmak

TANGIRDATMA : Turkish Turkish

tangırdatmak eylemi

TANGIRDATMAK : Turkish Turkish

(madensel şeyler için) kuru ve gürültülü ses çıkartmak

TANGIRTI : Turkish Turkish

madensel şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü ses

TANGIRTILI : Turkish Turkish

tangırtısı olan, gürültülü

TANGO : Turkish Turkish

özel ritimli ağır bir dans

TANGO : Turkish Turkish

u dansın müziği

TANGO : Turkish Turkish

son modaya aşırı uyarak giyinmiş, züppece şık, °asortik (kadın)

TANI : Turkish Turkish

ir hastalığı tanıma işi, °teşhis

TANIDIK : Turkish Turkish

tanışılıp konuşulan (kimse), bildik

TANIDIK : Turkish Turkish

daha önceden bilinen, görülen, °aşina