Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

yatay ya da bir yana eğimli katmanlardan oluşan bir yaylada, akarsu aşındırmasından az çok kurtulabilen ve aşınmadan önceki yüzeyin bir parçası olan tepecik

TANILAMA : Turkish Turkish

tanılamak eylemi, °teşhis

TANILAMAK : Turkish Turkish

elde bulunan verilere göre bir durumun nedenlerini, niteliklerini saptamak, °teşhis etmek

TANILAMAK : Turkish Turkish

ulgularına bakarak hastalığın ne olduğunu saptamak, °teşhis etmek

TANILMAK : Turkish Turkish

tanınmak, bilinmek

TANIM : Turkish Turkish

ir varlığa, bir şeye özgü niteliklerin belirtilmesi, bir sözcüğü belirleyen anlam, °tarif

TANIMA : Turkish Turkish

tanımak eylemi

TANIMAK : Turkish Turkish

daha önce görülen, bilinen bir kimse ya da şeyle karşılaşıldığında, bunun kim ya da ne olduğunu anımsamak

TANIMAK : Turkish Turkish

daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek

TANIMAK : Turkish Turkish

(bir kimse ya da şeyle ilgili) doğru ve tam bilgisi bulunmak

TANIMAK : Turkish Turkish

ilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek

TANIMAK : Turkish Turkish

(hukuksal yönden) varlığını kabul etmek

TANIMAK : Turkish Turkish

oyun eğmek, yargısına uymak, saymak

TANIMAK : Turkish Turkish

sorumlu bilmek

TANIMAK : Turkish Turkish

ir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek

TANIMAMAZLIK : Turkish Turkish

tanımazlık